Deney No – Deney Adı – Tactile Art Denek Adı – Tan Tolga Demirci
Renk: Yere aniden bırakılan tabut. Koku: Bir ölü kadına ait saç teli. Dokunsal: Dişçi aynasına yansıyan yerçekimsiz düzlemde ayakta durmak. İşitsel: Şeffaf dosyada muhafaza edilen lahit. Tat: Anne sütünde bekletilmiş projeksiyon cihazı.
Şimdilerde otonomi yoksunu yapımların varlığının yarattığı hüsrana inat, sezgisel bir kavrayışın cazibesi karşısında, ne denli etkilendiğimi anımsamanın yarattığı kederden olsa gerek, bir anlığına oturdum ağladım.
Rica ederim. Ben de Size dair detaylı bir araştırmaya giriştiğim bir zamanda fark etmiştim siteyi. Bu film ise, en beğendiğim filmleriniz arasındayken, neden üvey evlat muamelesi gördüğünü düşünüp, üzülmüş ve karşı koyulamaz bir biçimde "Trenler mi Terk etmiştir Yoksa İstasyonlar mı?" filmini izlemek istemiş, ancak filminin tek kopyasının, Berlin'de bilinmedik bir tren istasyonunda unutulmuş olma talihsizliğini öğrenmemle birlikte, arzuların yolların başlangıcında aranması gerektiğine yeniden inanmıştım...
Deney No –
YanıtlaSilDeney Adı – Tactile Art
Denek Adı – Tan Tolga Demirci
Renk: Yere aniden bırakılan tabut.
Koku: Bir ölü kadına ait saç teli.
Dokunsal: Dişçi aynasına yansıyan yerçekimsiz düzlemde ayakta durmak.
İşitsel: Şeffaf dosyada muhafaza edilen lahit.
Tat: Anne sütünde bekletilmiş projeksiyon cihazı.
http://www.dailymotion.com/video/x5xxq4_deja-vu_shortfilms
YanıtlaSilŞimdilerde otonomi yoksunu yapımların varlığının yarattığı hüsrana inat, sezgisel bir kavrayışın cazibesi karşısında, ne denli etkilendiğimi anımsamanın yarattığı kederden olsa gerek, bir anlığına oturdum ağladım.
Bu sitede hesabım olduğunu unutmuşum. Teşekkürler hatırlattığın için.
YanıtlaSilRica ederim.
YanıtlaSilBen de Size dair detaylı bir araştırmaya giriştiğim bir zamanda fark etmiştim siteyi.
Bu film ise, en beğendiğim filmleriniz arasındayken, neden üvey evlat muamelesi gördüğünü düşünüp, üzülmüş ve karşı koyulamaz bir biçimde "Trenler mi Terk etmiştir Yoksa İstasyonlar mı?" filmini izlemek istemiş, ancak filminin tek kopyasının, Berlin'de bilinmedik bir tren istasyonunda unutulmuş olma talihsizliğini öğrenmemle birlikte, arzuların yolların başlangıcında aranması gerektiğine yeniden inanmıştım...