Deney No - 06 Deney Adı - Tactile Art Denek Adı - André Breton
Renk: Tan rengi. Koku: Yenmiş balata kokusu. Dokunsal: Tırnaklar kesildikten sonra aynayı tırmalamak. İşitsel: İntihar amaçlı gaz kaçağı. Tat: Kurumuş tutkal.
Seni henüz şöylesine tanıdığım zamanlar, sana anlatma isteğine kapıldığım öykü buydu. Sen ki anımsamayacak halde olan, ancak bir rastlantı eseri bu kitabın başlangıcından haberi olan ve öylesine tam sırasında ve öylesine kararlı bir şekilde söze girmiş olan... Kuşkusuz kitabın "Bir kapının kanatları gibi apaçık" olmasını istediğimi bana hatırlatmak içindi bu, benimse bu kapıdan senden başkasının girdiğini görmek istemediğimi hatırlatmak içindi. Sadece senin girdiğini, senin çıktığını görecektim. Sen ki tüm bu anlattıklarım içinde, "LES AUBES"a doğru kalkmış elinin üzerine birazcık yağmur düşmüştü. Sen ki, aşk üzerine o saçma ve kısaltılamaz cümleyi yazdığım için pişman etmiştin beni, "her türlü sınava açık haliyle" tek aşk... Sen ki, beni tüm dinleyenler için, bir kendilik olmamalıydın, bir kadın olmalıydın, sen ki bir kadın olarak, bir Kimera olman için, bana yapılan ve yapılmakta olan baskıya rağmen bir hiçtin.
“Her şeyi bırakın. Dadayı bırakın. Karınızı da sevgilinizi de bırakın. Umutlarınızı da, korkularınızı da bırakın. Çocuklarınızı bir ormanın köşesine atın. Elde ettiğinizi karanlığa bırakın. Gerekiyorsa rahat bir yaşamı ve parlak gelecek diye sunulanı da bırakın. Ve yollara düşün.” Andre Breton.
Bir ödev hazırlığında Breton'un gerçeküstücülüğe çağrısı yeniden karşıma çıktı... Ne kadar da kışkırtıcı ama aynı zamanda naif ve biricik.
Tüm sevdiklerim günlerden bir gün öldü! Bu yüzden suçluluk duygum bana ait değil artık.
YanıtlaSilTüm tutkalım kurudu,yazdığım kitaplar bana ait değil artık.
YanıtlaSilKeder, sesi olmayan ve bir karabasanda avaz avaz haykıran bir kadındı...(Anais Nin,Ateş Merdivenleri,s.14)
YanıtlaSilufuk çizgisini sulayan altın kadeh..
YanıtlaSilTüm tutkalım kurudu,yazdığım kitaplar bana ait değil artık...
YanıtlaSilyazmıştım.
28 Eylül,
http://autohand.blogspot.com/2009/09/28-eylul-1966.html
araziler boyu susmak.
Bazı şeyler kontrol edilemez.
YanıtlaSil28 Eylül: Breton 44 yıl önce bugün yaşamını yitirdi.
YanıtlaSilSeni henüz şöylesine tanıdığım zamanlar, sana anlatma isteğine kapıldığım öykü buydu. Sen ki anımsamayacak halde olan, ancak bir rastlantı eseri bu kitabın başlangıcından haberi olan ve öylesine tam sırasında ve öylesine kararlı bir şekilde söze girmiş olan... Kuşkusuz kitabın "Bir kapının kanatları gibi apaçık" olmasını istediğimi bana hatırlatmak içindi bu, benimse bu kapıdan senden başkasının girdiğini görmek istemediğimi hatırlatmak içindi. Sadece senin girdiğini, senin çıktığını görecektim. Sen ki tüm bu anlattıklarım içinde, "LES AUBES"a doğru kalkmış elinin üzerine birazcık yağmur düşmüştü. Sen ki, aşk üzerine o saçma ve kısaltılamaz cümleyi yazdığım için pişman etmiştin beni, "her türlü sınava açık haliyle" tek aşk... Sen ki, beni tüm dinleyenler için, bir kendilik olmamalıydın, bir kadın olmalıydın, sen ki bir kadın olarak, bir Kimera olman için, bana yapılan ve yapılmakta olan baskıya rağmen bir hiçtin.
YanıtlaSilNadja, Andre Breton
“Her şeyi bırakın.
YanıtlaSilDadayı bırakın. Karınızı da sevgilinizi de bırakın. Umutlarınızı da, korkularınızı da
bırakın. Çocuklarınızı bir ormanın köşesine atın. Elde ettiğinizi karanlığa bırakın.
Gerekiyorsa rahat bir yaşamı ve parlak gelecek diye sunulanı da bırakın. Ve yollara
düşün.”
Andre Breton.
Bir ödev hazırlığında Breton'un gerçeküstücülüğe çağrısı yeniden karşıma çıktı... Ne kadar da kışkırtıcı ama aynı zamanda naif ve biricik.