23 Aralık 2008 Salı

George Barry









Yaşamına sadece tek film sıkıştırmış sürrealist George Barry'ye övgüyle!

19 Aralık 2008 Cuma

Washington VS Syntagma





1.fotoğrafta kadının bakışları kendine dönük. Bu yüzden elinde tuttuğu çiçeğin adı nergis, kendisini izlerken düştüğü gölün adı da Narkissos.
2.fotoğraftaki delikanlının bakışları ötekine dönük. Bu yüzden elinde tuttuğu çiçeğin adı deve dikeni, kendisini izlerken düştüğü gölün adı da Terkos.

1.fotoğrafta kadının kas zırhı (omuzların yukarı çekilmesi ve kamburlaşma), kendi dürtüsel atakları ve nesnel baskı arasında şekilleniyor.
2.fotoğrafta delikanlının bakışlarındaki kişilik zırhı (öteki ile özdeşlik ideali), kendi tarihsel boyutsuzluğu ve gitar ile çiçeği birbirine karıştırma amatörlüğü arasında şekilleniyor.

1.fotoğraf orijinal.
2.fotoğraf reprodüksiyon.

1.fotoğrafta yaratılan fotografik alan derinliği, kendisi dışında iki ayrı derinliğe gönderme yapıyor, kadının ontolojik derinliğine ve ayaklanmanın tarihsel derinliğine.
2.fotoğrafta yaratılmış şipşak foto estetiği, net alan derinliğini neredeyse fotoğrafın tümüne yayarak kendisine rağmen tek bir slogana gönderme yapıyor: ‘İçsel derinlik olmaksızın toplumsal değişim olanaksızdır’.

1.fotoğrafta makine iki gücün tam arasında (belgesel fotoğrafçılığı).
2.fotoğrafta makine polis gücünün arkasında (belge fotoğrafçılığı).

1.fotoğrafta kadın tek başına direniyor. Bu yüzdendir ki onun kişisel tarihi, koskoca dünya tarihi içersinde görsel de olsa eşsiz bir delik açabiliyor.
2.fotoğrafta polis tek başına direniyor. Bu yüzdendir ki onun kişisel tarihi, sivil toplum tarihi içersinde sıradan bir mizansen olma duygusundan ötesini kışkırtamıyor.

1.fotoğrafı şekillendiren aktif delirten arzudur, nesnesi bellidir.
2.fotoğrafı şekillendiren aktif delirten dürtüdür, nesnesi belirsizdir.

1.fotoğrafta kadının arzusu ve gerçeklik ilkesi arasındaki statik çatışma, formalist / tarihsel bir estetik yaratıyor.
2.fotoğrafta delikanlının talebi ve sibernetik haz ilkesi arasındaki çatışma simülasyonu, pornografik bir belge trajedisi yaratıyor.

1.fotoğraf renkli.
2.fotoğraf siyah beyaz.

16 Aralık 2008 Salı

İstanbul Depremi ve Postacı Cheval



Büyük İstanbul depreminde Mesih / Postacı 'Ferdinand Cheval' bu topraklara gelecek ve yeniden inşa edecek şehri!

Andrea


Protein yüklü bakışlarında iki büyük devrim yaşandı. Önce anneni vurdular, sonra kardeşini. Altı aydır çıkarmadığın sakızın ağzındayken izledin her şeyi... Sonra seni aldılar, terk edilmiş bir bakımevine kapattılar. Sakızın kurtlanıp kokusuz bir reçine fosiline dönüştü. Başka bir mevsime ait yapraklar yatağın oldu. Uykunda nereye dönersen dön, saçların hep aynı yöne taralı kaldı, nereye dönersen dön, hep aynı düşü gördün:

Turuncusu dökülmüş bir tank sana doğru yaklaşıyor. Namlusunda leylekler yuvalanmış. Etrafta tek bir yaprak kıpırdamazken saçlarındaki uçuşmaya engel olamıyorsun. Terli avucunda sekiz yaşındaki sevgilinin fotoğrafı. Ona bakıyorsun. Diğer kızları anlatıyor sevgilin; senin yanında başkalarını, başkalarının yanında seni arzuladığından bahsediyor. Giderek yaklaşan tank tam önünde duruyor. Namlusunu, alnının orta yerine nişanlamış. Bir adım geriye atıyorsun. Tankın üst kapağı korkunç bir sesle açılıyor ve aynı anda kapağın altından yayılan dumanların arasında babanı görüyorsun. 'Andrea' diye sesleniyor gözündeki pilli gözlükleriyle baban. Ve devam ediyor:

'Nasıl öldüğümü hatırlıyor musun? Tek bir pelerin dokunuşuyla yırtılan tenimin nasıl karıştığını toprağa? Annene şükretmelisin Andrea, yaşamım boyunca bir kez olsun göremediğim annene şükretmelisin! O bir devrimciydi, var gücüyle hem de! O kadar inançlıydı ki ben öldükten sonra bile yaşam verebildi sana. Ne anneni tanıyorum, ne de seni!'

O sırada namlunun içinden birbirlerini ezerek çıkmaya çalışan bebek çığlıkları duyuyorsun. Aralarından kendi çığlığını ayıklamak istiyorsun. Olmuyor. Namlunun üzerine yapılmış leylek yuvasında annenin sutyenini buluyorsun. Üzerine çürük bir iplikle adının baş harfi işlenmiş. Elindeki fotoğrafın uç kısmıyla iplikleri yerinden kaldırarak sökmeye çalışıyorsun. Bunu o kadar hızlı yapıyorsun ki adın, başka bir adın baş harfine dönüşüyor. O anda namludan yankılanan bebek seslerine annenin ıslak barut kokan haz çığlığı karışıyor. Sesler giderek yükseliyor ve boyuna oranlı namlu, aniden suratında patlıyor!

Hep aynı rüya, ne tarafına dönersen dön... Uyanıyor ve ağlamaya başlıyorsun. Korkunç bir fırtına başlıyor. Tüm ağaçlar sökülürken toprağından, tek saç kıpırdamıyor çekildiğin yasta, tek sözcük dökülmüyor dudaklarından... Elini, soğuktan ıslanmış tek parça elbisenin cebine sokuyorsun. Elbisendeki çürük yırtık biraz daha genişliyor. Sevgilinin fotoğrafının olduğu yerde şimdi başka bir fotoğraf, bu kez kardeşine bakıyorsun. Diğer kızları anlatıyor kardeşin, senin yanında başkalarını, başkalarının yanında seni arzuladığından bahsediyor. Gözlerine oturmuş besili kan, gözyaşınla temizlenip içine doğru akıyor. Kardeşinle bilmediğim bir dilde konuşmaya başlıyorsun. Yüzündeki korkunç sis dağılıveriyor. Odandaki kahverengisi dökülmüş soba ısınıyor, borusuna astığın ıslak çorapların alev alarak sobanın rengini alıyor. İyice çekiyorsun bacaklarını karnına. Sağ ayak bileğinde yamuk bir dikiş izi çıkıyor ortaya. Yeşil fosforlu dikiş ipliğinde, açlıktan ölmek üzere olan bir örümcek dolaşıyor. Serçe parmağınla örümceği alıp saçlarının arasına bırakıyorsun. Sonra da elindeki fotoğrafın uç kısmıyla ayak bileğideki dikiş iplerini kaldırıp sökmeye başlıyorsun.

3 Aralık 2008 Çarşamba

Üç Maddede Destrudo !


















Kadının kendini saklama fenomeni, 'fenomenin' kendini kadın yoluyla saklıyor olmasının en önemli sonucudur.  

Üçüncü dünya tanrıçalarının ayakları altında dirilerek simetrik bir vücut tasarımı dokuyan kilim, ölüm imgesinin ters açısıdır.

Kurukafa: Bakterial bir meme tasarımı olarak mayalanmış sütün kendisi. Çocukların erişemeyeceği yerlerde saklayınız!

28 Kasım 2008 Cuma

Eski Karım Marina Abramovic



'Simetrik ölüm' düşüncesi, ölümün kendisinden daha ölümcüldür.



Onun sola doğru yatmış yüzünü düzeltebilmek için yüzünüzü sağa yatırmak zorunda kalıyorsunuz. İşte bu yüzden de hiçbir zaman onunla aynı yaşta sevişemiyorsunuz.



Sincap eti dudaklarından sızan ıslak buhar kokusu!



Namus abidesi eski karım açık büfe konser veriyor.

Vücut Hiyerarşisi Açısından 'Splitting' Kuramı (Üzeri Çizilmiş Nesne)



Erojen fetiş alanı enerjisi, 'nesnenin' özneleşme olasılığını kışkırtarak onun sonradan var edilmişliği iddiasını sonlandırır. O, siz onu yorumlamadan önce de aynı anlam / dürtü aralığı ile oradadır. Bu yüzden 'fetiş nesnesi' tanımı bütünüyle yanlıştır. Nesne olan, fetiş alanı enerjisi tarafından pasifize edilmiş arzunun kendisidir.

25 Kasım 2008 Salı

Julie Delarme'a Mektup

Julie Delarme,

Klorlu suyun derinlerinde ve zamansız görülen bir düşün manyetik etkisi altında eğilip bükülmekte olan havuz fayansları gözlerin, kendisine bile inanmayan inatsız bir ruhun bohem vücudundan kopup gelmiş gibi. Tasarım zırhına yenik düşerek esnemeksizin sonsuza uzanan bir tramplenden bakışlarına değil ancak baktığın noktaya kafa üstü çakılmak, şu üç sesin duyumuna engel olamıyor nedense: a) Yüzme zevkini gerçeklik ilkesiyle takas eden ebeveyn gürültüsü, b) Aniden fren yaparak verdiği tüm kararları kararsızlığa dönüştüren henüz terk edilmiş kadın nevrozu, c) Yapıştırdığı sakızları takip ederek oyun kağıtlarından yaptığı evin içinde yolunu bulmaya çalışan küçük kızın ayak sesleri...

Kahve falında, kahve falı baktığını gören birisinin kendi şizofrenik ikizi ile aynı zamanda, aynı anı yaşıyor olmasına benzer biçimde, ben de baktığın yerde, baktığın yer olmanın hazzını yaşıyorum. Sahip olduğun ses ve beden, sen yaşadıkça birbirinden ayrılıp uyumsuz bir yaşam jestine dönüşecek. İşte o zaman görüşme anı gelecek! Duruşundaki sır, dudaklarından içeri sızıp ortak ve tartışmasız bir anlam alanı yaratacak. Boynundan aldığı güçle tersine açan çimentodan yapılma bir çiçek olan yüzün, kendini dünyanın trajedisine kurban eden ikinci el bir İsa figürüne dönüşecek. İşte o zaman sana inanma anı gelecek! Duruşundaki ‘poz’, kendi etinden sıyrılıp ideolojisi alınmış bir meydan anıtıyla yer değiştirecek. Bekliyorum...

Tüm Zamanların Yan Koltukta Oturan Kadınlarına...



Yan koltukta oturan ve henüz tanıştığınız bir kadınla tatile çıkma arzunuz, kullanmakta olduğunuz arabaya karşı teslimiyet odağınızı güçlendirir. Arabanın kadını taşıyor olması, varılacak hedefe yaklaştıkça arabaya karşı duyacağınız tarifsiz bir suçluluk duygusunun da en önemli nedeni olacaktır. Bu duygunun anlamı, eski sevgiliniz ve araba arasında kurduğunuz duygusal benzeşimle yakından ilgilidir. Arabanın hem eski sevgili formunda kendisini ve hem de işlediğiniz bu affedilmez günaha rağmen yanınızdaki kadını taşıyor olması, onu, ne kadar itaat ederseniz bir günah geriye düşeceğiniz ilahi bir güce dönüştürür. Bu gücü arabaya kazandıran bir başka neden de hiç şüphe yok ki arabanın her şeye rağmen sessiz kalarak yoluna devam etmesindeki erdemin kendisinde gizlidir. Ayak bileklerinin ‘özgür beden duruşu’ ardına düşen çırılçıplak çırpınışı, olağandışı bir güçle haz ve kaderi birbirine karıştıran dev bir miksere dönüşür. Radyoyu açamazsınız. Beklenmeyen bir haberle karşılaşmaktan korkarsınız. Camı açamazsınız. Yarısı içinde kalmış bir dondurma ambalajı kılığında asfalta düşüp paramparça olmaktan korkarsınız. Yanınızdaki kadın, önceden işlenmiş günahlarınızın şeffaf bir ceset torbası içindeki cisimleşmiş halidir. Kullandığınız arabaya yalvarırsınız. ‘Lütfen’ dersiniz, ‘lütfen bize zaman içinde yol aldıran mekanik aksamının gizlerini bahşet!’ Dile gelmez araba; eski sevgiliniz suskunluğunu korur. Yan koltukta oturan kadın bir sigara daha yakar. Cama doğru uzatılmış bir çift ayakkabı, eril sesten boşalan ‘a benim canım oğlum, ne kadar kadın seversen bir kadın geriye düşersin’ öğüdünü yol boyunca başınıza kakar. Yol gittikçe uzar, arzunuz, kapıları kireçlenmiş son model bir mahkeme salonunun suç odağına dönüşür. Eski sevgilinizin ses vermesi için vites küçültürsünüz, olmaz! Yanınızdaki kadının ses vermesi için vites büyültürsünüz, olmaz! Ayakkabıların cama yansıyan, yani yansıtan ile yansıyan arasındaki yarı idealist uzamı mutlak yanılsamaya dönüştüren estetiği, giderek kendi pisliğine yakaran bir kara sineğin ‘önceden kestirilemeyen’ kaderiyle ilişkilenir. Bir sonraki benzin istasyonuna kadar nefes tutma oyunu oynarsınız, olmaz! Bir önceki sevgilinize kadar gözlerinizi kapama oyunu oynarsınız, olmaz! Boğamazsınız kendinizi ya da bir türlü gerçekleşmez beklediğiniz kaza... Camdaki ayakkabılar, eziyeti içinde saklayan kuyruksuz birer notadır artık, yalnızca onların sesi duyulur. Şöyle derler çukura düşen arabanın mekanik aksamını da yanlarına alarak: “Ne yaparsan yap, koskoca bir sileceğin mekanik büyüsü, düşünsel bir ayakkabı izini silmeye yetmeyecektir!”

Nastassja Kinski'ye Mektup























Sevgili Nastassja (bekareti bozulmuş içdeniz kuğusu),

Okumakta olduğun kitabın kültürel bir nesne olarak ağırlığı, biçimci bir nesne olarak ağırlığından ne kadar azsa, bakışlarındaki boşluk duygusunun anlamı da dudaklarının kontrollü aralanışına göre o kadar fazla.

Yorum:

Kitabın kültürel bir nesne olarak ağırlığı: Mekanın hacminden soyut, aktif imgelemi kışkırtan paralel gerçeklik! Devasa bir yastığın içinde sıkışarak kumaşı yırtmak adına tekmeler savuran bir fikrin, yastığın biçimini bozması, ancak asla onun dışına çıkamayışının döngüsel eylemi.

Kitabın biçimci bir nesne olarak ağırlığı: Mekanın hacmiyle birlikte tüketilen, ‘The Devil Walks Among Us’ bilgisini bize ve okuyan kişiye aynı anda yansıtan atmosferik paralel kurgu! İçrel kılınmamış nesnenin dışarıya yansıtılarak tarihi reddeden (estetiğin meşru kılınması) bir uydu bilgi alanı oluşturması.

Bakış boşluğunun duygusal anlamı: Bakılan nesnenin (anlam -içerik- ve anlamsızlığı -biçim- aynı mesajda toplayan tarihdışı ileti) ağırlık noktasını bakmakta olan ‘metnin’ kendisine kaydıran, bildiği varsayılan öznenin kitabi refleksini iç organları alınmış bir göstergeye dönüştüren cinselliğe karşı bütünüyle ayaklanmış erotik kurgu! Temel formüller gereği, bakıştaki boşluk, bakış ve kitap arasındaki mesafenin (bakış boşluğu) yaklaşık dört katına eşittir.

Dudakların kontrollü aralanışı: Anlamı (The Devil Walks Among Us) kendisine rağmen içe alarak fotografik bir içeriğe (kitap okuyan kadın) dönüştüren gözlerin ‘biçim’ hali (The Devil Walks Among Us kitabını okuyan kadın). Göz ve dudak arasındaki işbirliği, anlam ve boşluk, içerik ve biçim, kadın ve bilgi arasında kurulan işbirliğinin ön izlemesidir.

8 Ekim 2008 Çarşamba

L'instantaneisme


Francis Picabia'nın '391' isimli dergi kapağından çevrilmiştir.

L'INSTANTANÉISME: DÜNÜ İSTEMİYOR.
L'INSTANTANÉISME: YARINI İSTEMİYOR.
L'INSTANTANÉISME: 'ENTRECHATS' YAPIYOR.
L'INSTANTANÉISME: GÜVERCİN KANATLARI YAPIYOR.
L'INSTANTANÉISME: BÜYÜK ADAMLAR İSTEMİYOR.
L'INSTANTANÉISME: YALNIZCA BUGÜNE İNANIYOR.
L'INSTANTANÉISME: HERKES İÇİN ÖZGÜRLÜK İSTİYOR.
L'INSTANTANÉISME: YALNIZCA YAŞAMA İNANIYOR.
L'INSTANTANÉISME: YALNIZCA SONSUZ HAREKETE İNANIYOR.

TEK HAREKET, SONSUZ HAREKETTİR.

INSTANTANÉISME, SÖYLEYECEK SÖZÜ OLANLAR İÇİNDİR.

BU BİR HAREKET DEĞİLDİR
BU SONSUZ HAREKETTİR!

Not: ENTRECHATS, bale dansçısının havadayken bacaklarını çapraz duruma getirmesine verilen isim.

30 Eylül 2008 Salı

Sembiyoz


Şimdi ikisi de ölü. Ben de, o da... Onun dudakları, pantolon ceplerinde erittiği kan çikolatasıyla kaplı. Benim dudaklarım yok. Sadece onun duruşu var. Ben, onun kararının temsiliyim. Yüz yüze gölgeleriz biz. Sınıfsız arzunun imgesiyiz. Birbirimizi soluyarak evreni istila ediyoruz, kendi dışımızda olan ne varsa yok ediyoruz. Durduk yerde devrim bu, tarihsel nostaljinin yok olarak 'anı' imgesini nesnesi olmayan sonsuz 'şimdi'ye dönüştürmesi. Artık ölüyüz ikimiz de, yaşanmamış yasın ruh haliyiz. Bizi izlerken müzik dinlemeyin. Bizi izlerken bizi düşünmeyin...

Ophelia İçimde Boğuldu



Kozmolojik kadın artığı Ophelia içimde boğuldu. Kokusu yayıldı suya, elbise boyası damarlandı sudaki tınısız akışın adıyla. Kaldırma kuvveti suyun, dönüştü Ophelia'nın ağırlığına, birlikte çöktüler içime, devrilmeden, ağır çekim tasarlanan bir aşkın önceden kestirilebilir yazgısıyla.

Ophelia, kendini yalnızca kendisine kurban eden melek fazlası kütle! Her nefes alışımda nefesini vererek soluk tarihime ayak uydurmuş kendiliğinden evren! İçimde boğuldun bu sabah. Gözlerindeki iki boyutlu imge, saçlarınla birlikte ıslandı. Başın serinliğe çekildi. Düşüncelerinin kaldırma kuvveti, kan basıncıma dengelendi. İçimde batmadan öylece asılı kaldın, başın düşgücümün dışında kalacak şekilde, batmadan boğuldun Ophelia.

28 Eylül 2008 Pazar

Sürrealizmin Zaman Dizini



P. Waldberg’in 1965 basımı ‘Surrealism’ kitabından çevrilmiştir.

Çeviri: Tan Tolga Demirci

1913: Duchamp, ilk hazır yapıtı olan ‘Bisiklet Tekerleği’ni tasarlar.

1915: Picabia Panama’ya gitmeden önce New York’a gelir. Duchamp New York’ta Man Ray’le tanışır. Sonrasında ‘Large Glass’ üzerinde çalışmaya başlar.

1916: Breton ve Jacques Vaché tanışırlar.

1917: Erik Satie’nin ‘Parade’ yapıtının gösterisi için yazılan bir makalede ilk kez Apollinaire tarafından ‘sur-réalisme’ sözcüğü kullanılır. Apollinaire’in ‘Mamelles de Tiresias’ çalışması, ‘sürrealist bir drama’ alt başlığı ile gösterilir. Breton, Apollinaire’in evinde ‘Dada I’in kopyalarını görür. Louis Aragon, Philippe Soupault ve Breton tanışırlar.

1918: Breton, Paul Eluard ve Jean Paulhan tanışırlar. Duchamp tuval üzerine çizeceği son resmi Tu m’mi tamamlar. Apollinaire ölür. Breton, de Chirico ile mektuplaşmaya başlar.

1919: Breton ve Soupault ‘otomatik yazın’ın imkanlarını keşfeder. Tristan Tzara Paris’e gelir. Aragon, Breton ve Soupault tarafından çıkarılan Littérature’ün ilk sayısı basılır. Breton, Lautréamont’un ‘Poésies’lerini keşfeder. Breton ve Soupault’nun, aynı zamanda ilk sürrealist ve ‘otomatik yazın’ çalışması olan ‘Les Champs Magnétiques’ denemesi, Littérature’de basılır. Jacques Vaché intihar eder.

1920: Benjamin Péret Littérature grubuna katılır.

1921: Breton, Viyana’da Sigmund Freud’u ziyaret eder.

1922: Kendilerini sonradan sürrealist olarak tanımlayacak olan Jacques Baron, René Crevel, Robert Desnos, George Limbour ve Roger Vitrac, ‘Littérature’ grubuna katılırlar. ‘Uyku’ deneyleri başlar. Man Ray ve Max Ernst Paris’e gelirler.

1923: André Masson ilk otomatik resim denemesi olan ‘Les Quatre Eléments’ çalışmasını bitirir, Breton’la tanışır ve surrealistlere katılır. Tristan Tzara ve Breton tartışırlar.

1924: Joan Miro ‘Terre Labourée’ ve ‘Le Carnaval d’Arlequin’ çalışmalarını bitirir ve Antonin Artaud, Giorgio de Chrico, Francis Gérard, Mathias Lübreck, Georges Malkine, Max Morisse, Pierre Naville, Raymond Queneau ile birlikte sürrealist gruba katılır. Breton’un ilk sürrealist manifestosu yayınlanır. ‘La Révolution Surréaliste’ dergisi yayınlanır. Sürrealist Araştırmalar Bürosu açılır. Anatole France’ın aleyhine bir broşür yayınlanır. Marco Ristic’in önderliğinde Yugoslavya’da sürrealist bir grup kurulur.

1925: La Révolution Surréaliste dergisinin ikinci ve üçüncü sayıları yayınlanır. Pierre, Brasseur, Michel Leiris, Jacques Prévert, Yves Tanguy ve diğerleri sürrealistlere katılırlar. 27 Ocak 1925 deklarasyonu yirmi altı sürrealist tarafından imzalanır. Miro, ilk sürrealist sergisini açar. ‘Exquisite Corpse’ tekniği uygulamaya konur. Paul Claudel aleyhine bir broşür yayınlanır. Ernst, ‘frotagge’ ve otomatik çizim tekniğini kullanmaya başlar. ‘Closerie des Lilas’da milliyetçilik karşıtı bir bildiri yayınlanır ve arbede yaşanır. Paris, ‘Galerie Pierre’ de ilk sürrealist grup sergisi açılır.

1926: ‘Galerie Surréaliste’in açılış sergisinde Man Ray’in retrospektifi sunulur. Miro ve Max Ernst gruptan kovulurlar ve sonrasında yeniden geri çağrılırlar. Belçika sürrealist grubu kurulur (Camille Goemans, Marcel Lecomte, Louis Scutenaire, René Magritte, E.L.T.Mesens ve Paul Nougé). Man Ray, ‘Emak Bakia’ filmini çeker.

1927: André Breton ve birkaç kişi daha komünist partisine girer ve terk ederler. Artaud ve Soupault, sürrealistlerle iletişimini keser. Yves Tanguy, ilk sergisini açar. Magritte Paris’e, sürrealistlerin yanına taşınır.

1928: Breton, ‘Nadja’ ve ‘Le Surréalisme et la Peinture’ çalışmalarını yayınlar. Man Ray ve Robert Desnos, ‘L’etoile de Mer’ filmini tamamlar. Luis Bunuel ve Salvador Dali, ‘Un Chien Andalou’ filmini çekerler.

1929: Baron, Limbour, Masson, Naville, Prévert, Queneau, Vitrac ve birkaç sürrealist daha Breton’la tartışırlar ve yerleri, Bunuel, René Char, Salvador Dali ve Breton ile arası düzelen Tzara ile değiştirilir. Giacometti, sürrealist gruba katılır. Ernst’in ‘La Femme 100 Tétes’ yapıtı yayınlanır. Dali, ilk kişisel sergisini Paris’te açar. Çekoslavak sürrealist grubu kurulur (Vitezlav Nezval, Jindrich Styrsky, Karel Teige, Toyen). Breton, ikinci sürrealist manifestoyu, ‘La Révolution Surréaliste’ dergisinin son sayısında yayınlar. Jacques Rigaut intihar eder.

1930: ‘Le Surréalisme au Service de la Révolution Surréaliste’ dergisi basılır. Desnos, sürrealistlerle iletişimini keser ve Breton’a karşı bir broşür hazırlayan diğer dışlanmışlara katılır. Victor Brauner Bükreş’ten Paris’e gelir. L’age D’or gösterime girer. Aşırı sağcı faşist bir grup, sinemayı ve salonu yağmalar.

1931: Wadsworth Atheneum’da ilk ciddi sürrealist sergi organize edilir. Sürrealistler, ‘Association des Ecricains et Artistes Récolutionnaires (A.E.A.R.)’ derneğine üye olurlar.

1932: Aragon, komünist partiye katılır ve sürrealistlerle iletişimini keser. Breton, ‘Les Vases Communicants’ı yayınlar. Victor Brauner, Roger Caillos, Arthur Harfaux, Maurice Henry, Georges Hugnet, Marcel Jean, Meret Oppenheim, Henri Pastoreau, Gui Rosey sürrealist gruba katılırlar. Giacometti ‘Galerie Pierre Colle’ de ilk kişisel sergisini açar.

1933: Breton, dernek disiplinine uymadığı için A.E.A.R’dan kovulur. ‘Minotaure’ dergisi, Albert Skira ve E.Téeriade’ın önderliğinde kurulur. Kandinsky, sürrealizmin onur konuğu olarak Paris’e gelir ve ‘Salon des Surindépandants’ salonunda bir konferans verir.

1934: Dali, ilk kez Amerika’ya gider ve New York Modern Sanatlar Müzesi’nde ‘Sürrealist Resim: Paranoyak imgeler’ üzerine bir konferans verir. Ernst, ‘Une Semaine de Bonté’yu yayınlar. Victor Brauner, Bükreş’e dönmeden önce Galerie Pierre’de ilk kişisel sergisini açar. Sürrealistler, kendisine kötü davranan babasını zehirleyerek öldüren ve ölüme mahkum edilen ‘Violette Nozieres’e saygı duruşunda bulunurlar. Jacques Hérold, Gisele Prassinos (14 yaşında), Dora Maar ve Leo Malet, sürrealist gruba katılırlar. Richard Oelze Paris’te çalışmaya başlar ve sürrealistlerle iletişim kurar.

1935: Wolfgang Paalen ve Berlin’den Paris’e yapmış olduğu kuklalarıyla gelen Hans Bellmer, sürrealist gruba katılırlar. Düzenli olarak sürrealistlerle iletişimde olan Picasso, ilk şiirlerini yayınlar. Copenhagen ve Tenerife’de ilk uluslararası sürrealist sergi açılır. Breton, sürrealistleri aşağılayan Ilya Ehrenburg’u tokatlar ve ‘Congres Mondial des Ecrivains Pour la Déefense de la Culture’ kongresinde konuşma hakkını yitirir. Prag’ta ilk olarak ‘Bulletin International du Surréalisme’ yayınlanır. Masson, ‘Pierre Matisse Galery’de ilk sergisini açar. Oscar Dominguez, Pierre Mabille ve J.Brunius sürrealist gruba katılır. René Crevel intihar eder. Brüksel’de ikinci ‘International du Surréalisme’ yayınlanır. Sürrealistler, anti faşist ‘Fighting Union of Revolutionary Intellectuals’ bünyesi içersinde ‘Contre-Attaque’ hareketine katılırlar. David Gascoyne’in sürrealizm üzerine ilk ingilizce kitap olan ‘A Short Survey of Surrealism’ çalışması yayınlanır.

1936: Oscar Dominguez, ‘decalcomania’yı keşfeder. Paris’te, Galerie Ch.Ratton’da ilk sürrealist nesne sergisi açılır. Yamanaka’nın yönetiminde Tokyo’da ilk sürrealist gazete çıkarılır. Alfred H.Barr organizasyonuyla New York Modern Sanatlar Müzesi’nde ‘Fantastic Art, Dada, Surrealism’ sergisi düzenlenir. Londra’daki New Burlington Galeri’de, içlerinde Eileen Agar, Hugnes Sykes Davies, David Gascoyne, Humprey Jennings, Henry Moore, Paul Nash ve Herbert Read’in de bulundukları uluslararası sürrealist sergi, üçüncü ‘Bulletin International’ ile birlikte düzenlenir.

1937: Artaud, akıl hastanesine yatırılır. Kurt Seligmann sürrealist harekete katılır. Paalen, fümaj tekniğini icat eder. Breton, sürrealist ‘Galerie Gradiva’nın açılışını yapar, ‘L’Amour Fou’ kitabını yayınlar ve Minotaure dergisinin editörlüğünü üstlenir. Matta, sürrealistlere katılır.

1938: Roland Penrose ve E.L.T Mesens London Bulletin’i çıkarırlar. Breton, Meksika’ya yolculuğu sırasında, Diego Rivero ve Troçki ile birlikte ‘Pour un Art Révolutionnaire Indépendant’ bildirisini imzalar. Paris’te (Galerie des Beaux-Arts) ve Amsterdam’da Breton tarafından organize edilen uluslararası sürrealist sergi, ‘Dictionnaire Abrége du Surréalisme’ kataloguyla birlikte ve Duchamp, Dali, Ernst, Man Ray ve Paalen’in katkılarıyla açılır. Eluard, sürrealizmi terk ederek komünist partisine bağlanır. Wilfredo Lam, Paris’e gelir. Ernst, sürrealist gruptan ayrılır. Sürrealistler, Dali’den ayrılırlar.

1939: ‘Fédération Internationale de l’Art Révolutionnaire Indépandant’ bülteni olan ‘Clé’ yayınlanır. Matta ve Tanguy New York’a gelirler. Kay Sage ve Paalen Meksika’ya giderler.

1940: Meksika’da ilk uluslararası sürrealist sergi.

1941: Breton, Ernst ve Masson, Amerika’ya göçerler. Péret, Meksika’da Paalen’e katılır. Aimé Césaire tarafından Martinique’de ‘Tropiques’ dergisi yayınlanır.

1942: New York’ta VVV’in ve Meksika’da ‘Dyn’ dergilerinin ilk sayısı basılır. New York’ta Breton, Patrick Waldberg ve Robert Label toplanırlar. New York’ta Max Ernst ve Dorothea Tanning toplanırlar. New York’ta ‘Artists in Exile’ ve ‘First Papers on Surrealism’ alt başlıklarında iki sürrealist sergi düzenlenir. ‘The Secret Life of Salvador Dali’ basılır.

1943: Brüksel’de Nougé, ‘René Magritte ou les Images Déefendues’ kitabını yayınlar. Amerika’da bulunan Seligman, sürrealistlerle iletişimini koparır. Sophie Tauber Arp ve Roger Gilbert-Lecomte ölürler.

1944: Paris’te, Picasso’nun ‘Le Désir Attrapé par la Queue’ yapıtının özel okuması yapılır. New York’ta Breton, Arshile Gorky’yi övgü yağmuruna tutar. Hans Richter’in Duchamp, Calder, Ernst, Léger ve Man Ray ile birlikte çekitği ‘Dreams That Money Can Buy’ gösterime girer. VVV’nin son sayısı basılır. René Daumal ölür. Mathias Lübeck Almanlar tarafından rehin alınır ve öldürülür.

1945: Haiti’nin Port-au Prince kentindeki öğrenciler, Breton’un verdiği konferanstan etkilenerek bir gösteri düzenler ve hükümeti düşürürler. Desnos, ‘Theresienstadt’ toplama kampında ölür. Maurice Nadeau’nun ‘Histoire du Surréalisme’ kitabı basılır.

1946: Breton, ilkbaharda Paris’e döner. Artaud, akıl hastanesinden çıkarılır.

1947: ‘Rupture Inaugurale’ manifestosu yayınlanır. Breton ve Duchamp tarafından ‘Galerie Maeght’te organize edilen uluslararası sürrealist sergi gerçekleşir. Chicago’da ‘58. Annual Exhibition of American Painting and Sculpture: Abstract and Surrealist American Art’ ana ve ara başlıklarında bir sergi düzenlenir. Breton, Tzara tarafından verilen bir konferansı protesto eder.

1948: Péret Paris’e döner. Jindrich Heisler önderliğinde ‘Néon’ dergisi kurulur. Matta ve Brauner gruptan atılır. Prag ve Şili’de uluslararası sürrealist sergi düzenlenir. Din karşıtı kolektif manifesto ‘A la Niche, les Glapisseurs de Dieu’, 15’i savaş öncesi gruptan olmak üzere 52 sürrealist tarafından imzalanır. Artaud ölür. Gorky, Amerika’da intihar eder.

1949: Jean Pierre Duprey sürrealistlere katılır. Şili’deki sürrealist grubun lideri J.Caceres ölür.

1950: ‘L’Almanach Surréaliste du Demi-siecle’ yayınlanır. André Pieyre de Mandiargues sürrealistlere katılır. Julien Gracq, edebiyata verilen ödüllere karşı bir bildiri yayınlar. Dali, katolikliğe döndüğünü bildirir.

1951: Max Hölzer’in editörlüğünde ‘Surrealistische Publikationen’ Viyana’da yayınlanır. Şair Octavio Paz, Meksika’da ‘Aguila o Sol’ü yayınlar. Katolik Michel Carrouges’nin gruba alınmasına protesto olarak A.Acker, M.Baskine, M.Henry, J.Hérold, M.Jean, R.Lebel, H.Pastoureau, Seigle ve P.Waldberg, grubu terk ederler. Breton, Carrouges ile ilişkilerini keser. Pieyre de Mandiargues’e ‘Eleştirmenler Ödülü’ verilir. Julien Gracq’a ‘Priz Goncourt’ ödülü verilir ancak Gracq ödülü reddeder. Roger Vitrac ölür.

1952: Paalen Paris’e döner. ‘Anarşist Federasyon’ gazetesi ‘Libertaine’de sürrealist çalışmalara yer verilir. Saarbrücken’de sürrealist resim sergisi düzenlenir. Breton, tarih öncesi mağara dönemine ait bir resme dokununca, esere zarar verdiği gerekçesiyle mahkemeye verilir. Pierre Mabille ve Paul Eluard ölür.

1953: Yves Tanguy, sürrealistler tarafından gruptan çıkarılır. ‘L’Un Dans L’autre’ oyunu keşfedilir. Jindrich Heisler ve Picabia ölür.

1954: Cezayir’deki koloni karşıtı devrimi savunan Joyce Mansour, ‘Cris’ dergisini yayınlar ve sürrealist gruba katılır.

1955: Arp, Ernst ve Miro, ‘Venice Biennale’ ödülünü kabul eder ancak sadece Ernst gruptan çıkarılır. Tanguy ölür.

1956: ‘Hongrie, Soleil Levant’, Budapeşte’de yayınlanır.

1957: ‘Cartes d’analogie’ adında kolektif deneyler üretilir.

1958: Atom araştırmalarına karşı ‘Démasquez les Physiciens, Videz les Laboratoires’ broşürü çıkartılır. Dominguez intihar eder.

1959: Breton, Matta ve Brauner’i yeniden gruba alır. Péret ölür. Duprey ve Paalen intihar eder.

1960: Paris’te ‘Galerie D.Cordier’de uluslararası sürrealist sergi düzenlenir. Duchamp, New York’ta düzenlenen Uluslararası Sürrealist Sergi’ye Dali’nin son yaptığı resimlerden birini seçince protesto edilir.

1961: Tanguy’un karısı sürrealist ressam Kay Sage intihar eder.

1962: Kurt Seligman intihar eder.

1963: Tzara ölür.

1964: Galerie Charpentier’de ‘Le Surréalisme Sources, Histoire, Affinités’ alt başlığı ile büyük bir sürrealist sergi düzenlenir. Breton, kendi fikri alınmadan organize edildiği için sergiyi protesto eder.

1965: Almanya’da Richard Oelze’nin yapıtlarından oluşan gezici bir sergi düzenlenir.

1966: Breton, Arp ve Giacometti ölür.

1967: Magritte ölür.

1968: Duchamp ölür.

1974: de Chirico ölür.

1975: Bellmer ölür.

1976: Man Ray ölür.

1982: Aragon ve Wilfredo Lam ölür.

1987: Masson ölür.

1989: Dali ölür.

1994: Delvaux ölür.

27 Eylül 2008 Cumartesi

Dadaistler


Hans Richter’in 1966 basımı ‘Dada’ kitabından alınmıştır.

Dadaist hareket içersinde yer alanlar:

Hugo Ball: 1886’da Almanya’da doğdu. 1927’de İsviçre’de öldü. Yazar ve şair Emmy Hennings’le birlikte 1916 yılında Zürih’te 'Cabaret Voltaire’i kurdu. Hans Arp, Marcel Janco, Tristan Tzara, Richard Huelsenbeck ve Walter Serner’le birlikte çalıştı. Yüksek sesli şiirler besteledi. 1917’de dada hareketinden çıktı.

Emmy Hennings: 1885’de Almanya’da doğdu. 1948’de İsviçre’de öldü. Şarkıcı ve şair. Hugo Ball’ın karısı. 1916 yılında Hugo Ball ile birlikte 'Cabaret Voltaire’i kurdu ve gösterilerde yer aldı.

Tristan Tzara: 1896’da Romanya’da doğdu. 1963’de Paris’te öldü. Şair ve yazar. Zürih’teki dada hareketinin kurucularından. 1917’de Dada dergisini yayınladı. Dada’nın 3.sayısında ilk dada manifestosunu ilan etti. 1919 yılı sonlarında Zürih, New York, Paris, Berlin, Hannover ve Köln’de yayınlanan tüm dada yayınlarında çalıştı.

Hans Arp: 1887’de Strasbourg’da doğdu. 1966 yılında Basel’de öldü. Ressam, heykeltraş ve şair. 1916’da Zürih’teki dada hareketinin kurucularından. Tristan Tzara’nın ve Richard Huelsenck’in şiir kitaplarını resimledi. Walter Serner ve Tristan Tzara ile birlikte otomatik şiiri keşfetti. Max Ernst ve Johannes Bargeld’le birlikte Köln’deki dada grubunu kurdu. Max Ernst, André Breton ve Tristan Tzara ile birlikte ‘Dada Intirol’, ‘Augandair’, ‘Der Sangerkrieg’i yayınladı. Kurt Schwitterz’in dergisi ‘Merz’de onunla birlikte çalıştı.

Otto Van Ress: 1884’de Almanya’da doğdu. Ressam. Zürih’te 1917’de açılan ilk dada sergisine katıldı. Berlin’de 1920’de ilan edilen dadaist manifestoyu imzalayanlardan.

Marcel Janco: 1895 yılında Budapeşte’de doğdu. Ressam ve mimar. Zürih’teki dada hareketinin kurucularından. ‘Cabaret Voltaire’ ve ‘Galerie Dada' için maskeler, afişler ve dokarlar yaptı.

Richard Huelsenbeck: 1892’de Almanya’da doğdu. Şair ve yazar. 1916’da İsçivre’ye geldi. ‘Cabaret Voltaire’in gösterilerine katıldı. 1917’de Berlin’e döndü. 1918’de Berlin Dada hareketini kurdu. Dada Almanağı’nın yayınlayıcısı (1920) ve dadaizm tarihini konu alan ‘En Avant Dada’nın (1920) yazarı. New York’ta Charles R.Hulbeck adını kullandı.

Walter Serner: 1889’da Çekoslavakya’da doğdu. Yazar. Zürih’teki dada hareketinin kurucularından. ‘Jirius’ dergisinin yayıncısı. 1919 yılında Otto Flake ve Tristan Tzara ile birlikte, Zürih’teki son dada yayını olan ‘Der Zeltweg’i çıkardı. 1922’de Rusya’ya gitti. O zamandan beri kayıp.

Hans Richter: 1888’de Berlin’de doğdu. Ressam, grafiker, deneysel sinemacı ve yönetmen. 1916’da Zürih’teki dada hareketine katıldı. 1918’de Almanya’da Viking Eggeling’le birlikte sinema denemeleri yaptı. 1923-26 yılları arasında Berlin’de ‘G’ dergisini yayınladı. Southbury ve Locarno’da yaşadı.

Sophie Taeuber-Arp: 1889’da Davos’ta doğdu. 1943’de Zürih’te öldü. Ressam. Hans Arp’ın karısı. Zürih dada hareketinde yer aldı. Hans Arp’la ortak çalışmalarda bulundu.

Viking Eggeling: 1880’de İsveç’te doğdu. 1925 yılında Berlin’de öldü. Ressam ve deneysel sinemacı. Tristan Tzara sayesinde dada hareketine katıldı. 1918’de Almanya’da Hans Richter’le birlikte çalıştı. 1921’de ilk soyut film olan ‘Diagonal Symphonie’yi yaptı.

Arthur Segal: 1875’de Romanya’da doğdu. 1944’de Londra’da öldü. Ressam ve grafiker. Zürih dada hareketine dahildi.

Augusto Giacometti: 1877’de İsviçre’de doğdu. 1947 yılında Zürih’te öldü. Ressam.

Christian Schad: 1894’de Almanya’da doğdu. Ressam ve grafiker. Schadografi adını verdiği, yapıştırma resim, fotogram ve fotomantajdan oluşan eserler yarattı. 1916-1919 yılları arasında Cenevre’de yaşadı.

Paul Klee: 1879’da İsviçre’de doğdu. 1940’da Locarno’da öldü. Ressam ve çizer. 1916’da ‘Cabaret Voltaire’de, 1917 yılında ‘Galerie Dada’da sergiler açtı.

Oscar Wilhelm Lüty: 1882’de Bern’de doğdu. 1945 yılında öldü. Ressam. Resimlerini 1917’de Zürih’te gerçekleştirilen ilk dada sergisinde gösterdi. 1920’de Berlin’de dadaist manifestoyu imzalayanlardan.

Walter Hebig: 1878’de Almanya’da doğdu. Ressam. 1917’de Zürih’te düzenlenen ilk dada sergisine katıldı. Ascona’da yaşadı.

Frtiz Casar Baumann: 1886’da Basel’de doğdu. 1942 yılında aynı yerde öldü. Ressam. 1919’da ‘Artistes Radicaux’ grubundaki dadacılarla birlikte çalıştı.

Marcel Slodki: 1892’de Rusya’da doğdu. 1943’de Auschwitz’e gönderildi. Ressam ve grafiker. Zürih dada hareketine katıldı. 1917’de ‘Galerie Dada’da resimlerini sergiledi.

Giorgio de Chirico: 1888’de Yunaninstan’da doğdu. Ressam ve şair. Dadaizm üzerine büyük etkisi vardır. Roma’da yaşadı.

NEW YORK:

Alfred Stieglitz: 1864 yılında Amerika’da doğdu. 1946’da New York’da öldü. Fotoğrafçı, Amerika’daki modern sanatın öncülerinden. New York’da, 291 Fifth Avenue adresindeki ‘Stieglitz-Gallery’nin yöneticisi. '291’ dergisinin yayıncısı.

Marcel Duchamp: 1887’de Fransa’da doğdu. Ressam, şair, deneysel sinemacı. Heykeltraş Raymond Duchamp-Villon’un ve ressam Suzanne Duchamp’ın kardeşi. 1913 yılında New York’taki ‘Armory Show’da ‘Nude Descending a Staircase’ isimli resmiyle sansason yarattı. 1914’ten itibaren, bisikletler, şişe sehpaları gibi kullanım nesnelerine birer ad imzalayarak hazır yapıtlar oluşturdu. 1915-1923 yılları arasında büyük cam resmi ‘The Bride Stripped Bare By Her Bachelors’ üzerinde çalıştı. Daha sonra kendini mekanik, optik deneylere ve satranç oyununa verdi.

Francis Picabia: 1879’da Paris’te doğdu. 1953 yılında aynı yerde öldü. İspanyol kökenli ressam, çizer ve şair. ’291’ dergisinde çalıştı. 1917’den itibaren ’391’ dergisini yayınladı. 1919 yılında Zürih dada grubu ile ilişkiye geçti ve ‘Dada’ dergisinin yayın çalışmalarına katıldı. ’391’in 8.sayısını Zürih’te çıkardı. Sonraları Paris dada hareketine dahil oldu. Paris’te ’391’in yanısıra, 1920’de ‘Cannibale’ dergisini yayınladı. 1921’de ortodoks dadacılarla arası açıldı.

Man Ray: 1890 yılında Philadelphia’da doğdu. Ressam, fotoğrafçı, deneysel sinemacı. Marcel Duchamp ile birlikte ‘New York Dada’ dergisini çıkarttı. Fotogram’ı icat etti.

BERLİN:

George Grosz: 1893’de Berlin’de doğdu. 1959 yılında aynı yerde öldü. Ressam, çizer, yazar. 1918 yılında Richard Huelsenbeck aracılığıyla dada hareketine katıldı. 1919 yılında Wieland Herzfelde ile birlikte ‘Die Pleite’, Franz Jung ile birlikte ‘Jadermann sein eigener Fussball’ ve Carl Einstein ile birlikte ‘Der Blutige Ernst’ dergilerini yayınladı. Alman burjuvazisini ve Alman militarizmini en acımasız biçimde eleştirdi. 1932’de Amerika’ya iltica etti.

Raoul Hausmann: 1886’da Viyana’da doğdu. Kendine ‘Dadasof’ adını taktı. Ressam, heykeltraş ve şair. Richard Huelsenbeck ile birlikte ‘Berlin Dada’ hareketini kurdu. ‘Der Dada’ dergisinin yayıncısı. Çeşitli dada yayın organlarına katkıda bulundu. Kurt Schwitters’i ‘Ursanote’yi bestelemesi için harekete geçiren ‘fmsbw’ adlı şiiri yazdı. Fotomontajlar ve kolajlar yaptı. Fransa’da yaşadı. 1870’de öldü.

Johannes Baader: Stuttgart’da doğdu. 1955 yılında öldü. ‘Ulu dada’ ve ‘dada peygamberi’ olarak anıldı. Mimar ve yazar. 1918’de Berlin Katedrali’ndeki ayini ‘Jesus Christus bizim umrumuzda değil’ konuşmasıyla sabote etti. 1919’da Weimur’daki ulusal mecliste dadaist program dergileri dağıttı. 1918-1920 yılları arasında Berlin’deki dada hareketine katıldı. ‘Die Grüne Leiche’ adlı af ilanını yayınladı. ‘Dada Almanak’ının yayın çalışmalarına katıldı. Berlin’de 1920 yılında gerçekleştirilen ‘Uluslararası Dada Fuarı’ na katıldı.

Franz Jung: 1888 yılında Almanya’da doğdu. 1963’de öldü. Yazar. Berlin Dada hareketine katıldı. Richard Huelsenbeck ve Raoul Hausmann ile birlikte ‘Club Dada’ dergisini yayınladı. Bir yardımcısı ile birlikte Baltık Denizi’nde bir vapura el koyup onu Leningrad’da Ruslara hediye etmesiyle ünlü oldu. 1937’de Amerika’ya iltica etti.

John Heartfield: 1981’de Berlin’de doğdu. ‘Monteur Dada’ diye anıldı. 1918-1920 yılları arasında Berlin Dada hareketine katıldı. 1916 yılında kardeşi Wieland Herzfelde ile birlikte fotomontajı keşfetti. 1920’de ‘Der Dada’ dergisinin 3.sayısını yayınlayanlardan. Berlin’de 1920 yılında ‘Dada Fuarı’nı organize etti. 1933 yılında Prag’a iltica etti. Sonra Berlin’de yaşadı.

Hannah Höch: 1889’da Almanya’da doğdu. Ressam. Berlin’de 1918-1920 yıllarındaki dada hareketinin üyelerinden. Fotomontajlar ve kolajlar yaptı. Kurt Schwitters ve Raoul Hausmann ile birlikte 1921’de Prag’da yapılan dada gösterisine katıldı.

Walter Mehring: 1896’da Berlin’de doğdu. Walt Mehring adını kullandı. Yazar ve şair. Berlin dada hareketine katıldı. 1920 yılında sol radikal ‘Politische Kabarett’ tiyatrosunu kurdu. Taşlamalar ve şarkılar yazdı. 1933 yılında New York’a iltica etti. Daha sonra Ascona’da yaşadı.

Otto Dix: 1891’de Almanya’da doğdu. Ressam. 1920’de Berlin’de gerçekleştirilen ‘Birinci Uluslarası Dada Fuarı’nda resimlerini sergiledi.

Max Ernst: 1891’de Almanya’da doğdu. Ressam ve şair. Hans Arp ve Johannes Baageld’le birlikte Köln’deki dada grubunu kurdu. Johannes Baageld’le birlikte 1919’da ‘Bulletin D’ ve 1920’de ‘Die Schammade’ dergilerini çıkarttı. 1920 yılında, ahlaka aykırı bulunduğu için kapatılan ‘Brauhaus Winter’ adlı dada sergisini organize etti. Hans Arp ile birlikte ‘Fatagaga resimleri’ serisini yaptı. André Breton ve Tristan Tzara’yla birlikte 1921’de Tirol’deki dada buluşmasına katıldı. 1922’de Paris’e gitti.

Johannes Theodor Baargeld: 1927’de bir kazaya kurban gitti. Ressam ve şair. Hans Arp ve Max Ernst’le birlikte Köln’deki dada grubunu kurdu. 1919’da politik mizah dergisi ‘Der Ventilator’ü, 1919’da Max Ernst’le birlikte ‘Bulletin D’yi ve 1920’de ‘Schammade’yi yayınladı.

Heinrich Hoerle: 1895’de Köln’de doğdu. 1936’da aynı yerde öldü. Ressam ve yazar. Köln’deki dada grubunda yer aldı. 1919’da ‘Der Vantilator’ ve 1919’da ‘Der Strom’ dergisinde çalıştı. ‘Brahaus Winter’ sergisine katıldı. 1920’de ‘Die Schammade’nin çalışmalarında yer aldı. 1929’da Franz Wilhelm Siewert ile birlikte ‘a-z’ dergisini yayınladı.

Franz Wilhelm Seiwert: 1884’de Köln’de doğdu ve 1933 yılında aynı yerde öldü. Ressam, grafiker ve şair. Köln dada hareketinde yer aldı. 1921’de ‘Der Strom’ kitap dizisinde çalıştı. Heinrich Hoerle ile birlikte 1929 yılında ‘a-z’ dergisini çıkardı.

Kurt Schwitters: 1887’de Hannover’de doğdu. 1948 yılında İngiltere’de öldü. Ressam, heykeltraş, şair. 1919’dan itibaren ‘Merz’ resimleri -‘Merz’ sözcüğü, ‘Privat und Kommerzbank Hannover’in antetinden geliyor- ve dadaist kolajlar yapmaya başladı. 1922-1933 yıllarında, Hannover’deki evinde plastik resimsel bir konstrüksiyon olan ‘Merzbau’yu gerçekleştirdi. Raoul Hausmann’ın fonetik şiiri ‘fmsbw’den esinlenerek ‘Ursonate’ını besteledi. Almanya, Hollanda ve Çekoslavakya’da konferanslar verdi. 1937’de Norveç’e ve 1940’da İngiltere’ye iltica etti.

PARİS:

Paul Eluard: 1895’de Saint Denis’de doğdu. 1952 yılında Fransa’da öldü. Gerçek adı ‘Eugene Grindel’. Şair. Paris’teki dada hareketinin kurucularından. ‘Proverbe’ dergisinin yayıncısı. Ayrıca çeşitli dada yayınlarında çalıştı.

Serge Charhoune: 1888 yılında Rusya’da doğdu. Ressam ve şair. Paris’teki dada hareketlerine katıldı.

Paul Dermée: 1886’de Lüttich’de doğdu. 1957 yılında öldü. Şair. Paris’teki dada hareketlerine katıldı. 1920’de ‘Z’ dergisini yayınladı. Çeşitli dada yayınlarında yer aldı.

Céline Arnauld: 1952’de öldü. Paris’teki dada hareketlerine katıldı. 1920’de ‘Projecteur’ dergisini yayınladı. Çeşitli dada yayınlarına katkıda bulundu.

Jean Crotti: 1878’de İsviçre’de doğdu 1958 yılında Paris’te öldü. Ressam, 1917’de New York’da Marcel Duchamp ve Man Ray ile iletişim kurdu. Paris’teki dada hareketine dahildi.

Suzanne Duchamp: 1889’da Fransa’da doğdu. 1963 yılında Nevilly’de öldü. Şair ve ressam Marcel Duchamp’ın kızkardeşi ve Jean Crotti’nin zevcesi. Paris’teki dada hareketlerine dahildi.

Georges Ribemont Dessaignes: 1884’de Montpellier’de doğdu. Şair ve yazar. Paris’teki dada hareketlerine katıldı ve zaman zaman yazışmaları yürüttü. Çeşitli dada yayınlarına katıldı. Dadacı eserleri 1920’de Paris’te sergilendi.

Robert Deleunay: 1885’de doğdu ve 1941 yılında Fransa’da öldü. Ressam.

Pablo Picasso: 1881’de İspanya’da doğdu. Ressam, heykeltraş. 1916’da Zürih’teki ‘Cabaret Voltaire’de düzenlenen sergiye bilgisi dışında katıldı.

Jean Cocteau: 1892’de Fransa’da doğdu. 1963 yılında Paris’te öldü. Şair, yazar ve ressam. Paris’teki dada hareketine etkin bir şekilde katıldı. Çeşitli dada yayınlarına katkıda bulundu.

Ilya Zdanevitch: Rusya’da doğdu. Paris dada hareketinde yer aldı.

İTALYA:

Filippo Tomaso Marinetti: 1876’da Mısır’da doğdu. 1944 yılında İtalya’da öldü. Şair ve yazar. Fütürizmin kurucusu. Tipografi ve simultane şiirde dadacıları etkiledi.

Luigi Russolo: 1885 yılında İtalya’da doğdu. 1947’de aynı yerde öldü. Oymacı, ressam ve müzisyen.

Enrico Prampolini: 1895’de İtalya’da doğdu. 1956 yılında Roma’da öldü. Ressam, grafiker ve mimar. 1917’de Zürih kentindeki ilk dada sergisine katıldı. ‘Noi’ dergisinin yayıncılarından.

Giulio Evola: 1898 yılında Roma’da doğdu. İtalyan dada dergisi ‘Bleu’nun yayıncısı.

HOLLANDA:

Theo Van Doesburg: 1883 yılında Hollanda’da doğdu. 1931’de İsviçre’de öldü. Ressam, mimar ve şair. ‘De Stijl’ dergisinin yayıncısı. 1922’de Hollanda’da Kurt Schwitters’le birlikte dada seferine çıktı. 1922-1923 yılları arasında J.K. Bonset takma adıyla dada dergisi ‘Mécano’yu yayınladı. ‘Merz’ dergisinde çalıştı. 

RUSYA, MACARİSTAN, YUGOSLAVYA: 

Ivan Puni: 1892’de Rusya’da doğdu. 1956 yılında Paris’te öldü. Ressam. 

Lajos Kassak: 1897’de Yugoslavya’da doğdu. Ressam ve şair. 1918-1925 yılları arasında ‘Ma’ dergisini yayınladı. 

Dragan Aleksic: Şair.

26 Eylül 2008 Cuma

Sürrealistler



P. Waldberg’in 1965 basımı ‘Surrealism’ kitabından çevrilmiştir.

Çeviri: Tan Tolga Demirci

Sürrealist hareket içersinde yer alanlar:

Aragon, Louis: 1897’de Paris’te doğdu ve 1982’de aynı yerde öldü. Şair, denemeci, romancı ve gazeteci. Dadaizmden etkilendi. Breton ve Soupault ile ‘Littérature’ dergisi çevresinde sürrealizmin kurucuları arasında yer aldı. ‘La Révolution Surréaliste’ dergisine (1924-1929) katkıda bulundu. 1927’de komünist partisine girdi. 1932’de sürrealistlerle bağını kopardı. Hayatı boyunca komünist partisine bağlı kaldı.

Arp, Jean: 1886’da Strasbourg’ta doğdu ve 1966 yılında İsviçre’de öldü. Şair, ressam ve heykeltraş. 1913 yılında Max Ernst’le Cologne’da karşılaştı.1916 yılında Zürih’te kurulan dadaist hareketin öncülerinden oldu. Max Ernst ve Johannes Baageld’le 1919 yılında ‘Cologne’ dadaist grubunda yer aldı. Sonradan 1922 yılında evlendiği Sophie Tauber’in görüşlerinden etkilendi. Paris’e taşınarak sürrealist gruba bağlandı. Paris’te ‘Galeri Pierre’ mekanında açılan ilk sürrealist grup sergisinde (1925) Chirico, Ernst, Klee, Ray, Masson, Miro ve Picasso ile birlikte yer aldı.

Artaud, Antonin: 1896’da Marsilya’da doğdu ve 1948 yılında Paris yakınlarında öldü. Şair, tiyatro kuramcısı, oyuncu ve yönetmen. Sürrealizmle başından itibaren iletişim içersine kaldı, ‘La Révolution Surréaliste’ dergisine katkıda bulundu.

Baron, Jacques: 1905’te Paris’te doğdu. 17 yaşında sürrealist gruba katıldı. ‘L’Allure Poetique’ ve ‘Charbon de Mer’ yapıtları, Apollinaire şiirlerini andırır.

Baskine, Maurice: 1901 yılında Rusya’da doğdu. Okültist ve ‘Fantosophy’nin kaşifi. 1946-1951 yılları arasında sürrealist grup içinde yer aldı. Breton’un ‘Arcane 17’ kitabının ihtişamlı baskısı için asitle oyulmuş resimler tasarladı.

Bellmer, Hans: 1902’de Polonya’da doğdu ve 1975 yılında Paris’te öldü. Ressam. ‘The Doll’ adını taşıyan, dönüştürülebilen fetiş nesneler tasarladı.

Brauner, Victor: 1903’de Moldova’da doğdu ve 1966 yılında Paris’te öldü. Ressam ve heykeltraş. Kişisel takıntılarıyla, kolektif bilinçdışı yoluyla üretilen sembolik malzeme üzerinde bir sentez oluşturma yoluna gitti.

Breton, André: 1896’da Orne’da doğru ve 1966 yılında Paris’te öldü. Şair, denemeci, sürrealizmin ana kuramcısı. Erken dönem dadaist yayınlarında ve manifestolarında önemli rol oynadı. Soupault ve Aragon’la birlikte ‘Littérature’ dergisinin (1924-29) kurucuları arasında yer aldı. 1919 yılında ‘Les Champs Magnetiques’ yapıtını kaleme aldı. 1921 yılında Tzara ve Paris dadaistleriyle yollarını ayırdı. 1924 yılında ilk ve 1929 yılında ikinci sürrealist manifestoyu yazdı. Çalışmaları, sanat, edebiyat, estetik ve beğeni açısından genç kuşağı etkiledi. Ortodoks sürrealizminin ve onun tapınağının kıskanç bekçisi olarak tanındı.

Bunuel, Luis: 1900’de İspanya’da doğdu ve 1983 yılında öldü. 1920 yılında müzik okumak için Paris’e geldi. 1928 yılında sürrealist gruba katıldı. Akımın kuramlarından ve öğretilerinden ilham alarak ‘Un Chien Andalou (1929), L’age D’or (1930) ve Los Hurdes (1932) filmlerini çekti. Ayrıca sürrealizm, onun diğer filmlerinde de derin bir etki bırakmıştır.

Carrrington, Leonara: 1917 yılında Lancashire’da doğdu. Yazar ve ressam. Duyarlı, titrek ve kendiliğinden yapıtları, sürrealizmin temel ilkeleriyle mutlak uyum içersinde yer aldı.

Char, René: 1907’de Vaucluse’de doğru ve 1988 yılında öldü. Şair. 1930-37 yılları arasında sürrealizme bağlı kaldı.

Chirico, Giorgio de: 1888’de Yunanistan’da doğdu ve 1978 yılında Roma’da öldü. Revakların, portikosların, muammaların ve metafizik manzaların ressamı. Carlo Carra ile birlikte ‘La Pittura Metafisica’yı kurdu. Apollinaire tarafından keşfedildi ve yüreklendirildi. Breton ve Eluard tarafından övgü yağmuruna tutuldu. Magritte, Tanguy ve Ernst üzerinde derin etkiler bıraktı.

Crevel, René: 1900’de Paris’te doğdu ve aynı kentte 1935 yılında kendini öldürdü. Romancı, şair, denemeci ve broşür tasarımcısı. Sürrealistlerin arasına ilk katılanlardan. Eken ölümü, yeteneğinin mutlak dışavurumunu gölgelemiştir.

Dali, Salvador: 1904’de İspanya’da doğdu ve 1989 yılında öldü. Ressam, şair ve denemeci. Fütürist ve kübist döneminden sonra 1922 yılında sürrealizmin sınırları içersine girdi. Paranoyak-eleştirel yöntemini keşfetti. İnfantil takıntılarını iletmek adına akademik bir çizim anlayışını tercih etti. Kendi çıkarına yaptığı reklamların ve skandalların sonucu olarak evrensel bir ün kazandı.

Daumal, René: 1908’de Ardennes’de doğdu ve 1944 yılında Paris’te öldü. Şair ve denemeci. 15 yaşındayken okültizme ilgi duydu. Lycée’den arkadaşları R.Gilbert-Lecomte ve R.Vailland ile birlikte hem edebiyat dergisi ve hem de bir hareket olan ‘Le Grand Jeu’yu (1928-31) kurdu.

Delvaux, Paul: 1897’de Belçika’da doğdu ve 1994 yılında öldü. İtalya ve Fransa’ya yaptığı yolculuklar sürecinde sürrealistleri keşfetti. Resimlerinde Antoine Wiertz’in ‘Belle Rosine’ yapıtındaki gibi 16.yüzyıl İtalyan maniyeristlerinin çizim tarzıyla Chirico’yu sentezleyerek uyurgezer çıplaklarla dolu imgesel bir dünya yarattı. 1935 yılında akıma mutlak olarak bağlanmaksızın sürrealist sergide yer aldı.

Desnos, Robert: 1900’de Paris’te doğdu ve 1945 yılında Çekoslavakya’da toplama kamplarında öldü. Otomatizmi ilk kullanan yazarlar arasında yer alır. Aynı zamanda sürrealizmin ilk kurucularından. 1929 yılında akımı terk etmiştir.

Dominguez, Oscar: 1906 yılında Kanarya Adaları’nda doğdu. Ressam. 1935 yılında sürrealistlere katıldı. ‘Decalcomania’ tekniğini keşfetti. Sürreal nesneler üretti ve 1958 yılında Paris’te kendini öldürdü.

Duchamp, Marcel: 1887’de Normandiya’da doğdu ve 1968 yılında Paris yakınlarında öldü. Jacques Villon ve Raymond Duchamp-Villon’un kardeşidir. 1913 yılında, ‘Nude Descending a Staircase’ tablosunun ‘Armory Show’da büyük skandal nedeni olduğu New York’a gitti. 1915-19 yılları arasında ‘Large Glass’ olarak da bilinen ‘The Bride Stripped Bare By Her Bachelors’ yapıtının çalışmalarına başladı. Hazır yapıtlar üretti. 1919 yılında Paris’e geri döndü ve 1925 yılına kadar sürrealistlerle birlikte çalıştı. 1942-68 yılları arasında Amerika’da yerleşik bir yaşam sürdü. Sanatı bıraktığını duyursa bile -zamanının çoğunu satranç oynamakla geçiriyordu- gizlice en son yapıtı olan ‘Etant Donnés (1946-66)’in çalışmalarını sürdürdü. Sürrealistler tarafından modern sanatın kilit adamı olarak adlandırıldı. 50 sonrası genç kuşağı derinden etkilemiştir.

Duhamel, Marcel: 1900 yılında Paris’te doğdu. Film oyuncusu ve tercüman. ‘Rue du Chateau’ grubunun üyesi. ‘La Série Noire’ın kurucusu.

Duprey, Jean-Pierre: 1929 yılında Rouen’de doğdu. Şair. Breton’un övgüyle söz ettiği ‘Derriere Son Double’ kitabının yazarı. Metal araştırmaları sonucunda yontuya geçiş yaptı. 1959 yılında Paris’te kendini öldürdü.

Eluard, Paul: 1895’de Saint-Denis’te doğdu. 1952 yılında Paris’te öldü. Breton ve Aragon ile -önce Litterature ve sonra La Révolution Surréaliste- sürrealist hareketin kurucularından ve önemli şairlerinden oldu. Komünist partisinde Aragon ile direnişçiler safında yer aldı.

Ende, Edgar: 1901’de Hamburg’ta doğdu. 1965 yılında öldü. Ressam. 1931’de yaşamaya başladığı Münih’te eğitim gördü. Alman sürrealistlerinin aktif üyesi oldu.

Ernst, Max: 1891 yılında Rhineland’ta doğdu ve aynı yerde öldü. 1913 yılında Cologne’daki Werkbund sergisinde Arp’la tanıştı. ‘Cologne’ dada grubuna katıldı. 1921 yılında ilk kez kolajlarını Paris’te sergiledi. Breton, Desnos, Eluard, Péret, Crevel ve Picabia ile ‘otomatik yazın’ın ilk örneklerini verdi. Ressam, heykeltraş ve şair olarak sürrealizmin derinliğini ve farklılığını dışavurdu. Onun görsel çalışmaları, ‘collage’ ve ‘frotage’ gibi kendi özel keşiflerine hizmet edebilecek bir dizi süreci ifade etti.

Fini, Léonor: 1908’de Arjantin’de doğdu, Trieste’de büyüdü ve 1996 yılında Paris’te öldü. Mistik büyüselliğin ressamı, sahne tasarımcısı ve grafiker. Sürrealize etme eğiliminin Pre-Rafael’cilerin çalışmalarında saklı olduğunu farketti. İlk bireysel sergisini 1935 yılında Paris’te açtı. Eluard, Ernst, Magritte ve Brauner dostluğu çerçevesinde sürrealizm ile yakın ilişkiler geliştirdi ancak hiçbir zaman akıma bağlı olmadı.

Giacometti, Alberto: 1901’de İsviçre’de doğru ve 1966 yılında Chur’da öldü. 1929 yılında Bataille, Leiris, Limbour, Masson ve Vitrac gibi ‘dönek’ sürrealistlerle bağlantı kurdu. 1931-1934 yılları arasında Breton’a ve resmi sürrealistlere yakın oldu. Sonra ilişkisini tam anlamıyla kesti.

Gilbert-Lecomte, Roger: 1907’de Rheims’da doğdu ve 1943 yılında Paris’te öldü. Ressam, ‘yapay cennetler’in yaratıcısı. ‘La Grand Jeu’ dergisinin ortak kurucularından.

Gorky, Arshile: 1904 yılında Hajotze Dzore’de doğdu. Dışavurumcu eğilimli ressam. Breton ve Matta’ya New York’ta katıldı ve onların düşüncelerinden derin bir biçimde etkilendi. Arshile’in resimleri, sahip olduğu tutkulu doğasının ve 1948’de sonlandırdığı trajik yaşamının izlerini taşıdı.

Henry, Maurice: 1907 yılında Cambrai’de doğdu. Ressam ve nesne tasarımcısı. Daumal, Gilbert-Lecomte ve Sima ile birlikte, Le Grand Jeu (1928-31) dergisi tarafından sınırları çizilen para-sürrealist akıma bağlandı. 1932-1951 yılları arasında sürrealist grubun aktif üyesi oldu. Sürrealizme mizahi desenleri ile katkıda bulundu.

Hérold, Jacques: 1910 yılında Romanya’da doğdu. 1934 yılından itibaren ara ara sürrealist akımın temsilcisi oldu. Sürrealizmin ‘harikulade’ anlayışını ortaya koyan en önemli ressamlardan biridir.

Hugo, Valentine: 1887’de Boulogne-sur-Mer’de doğdu ve 1968 yılında Paris’te öldü. Ressam. Periler ülkesine dair kompozisyonlar yarattı ve aynı zamanda Rimbaud, Breton, Eluard, Tzara, Crevel gibi isimlerin portrelerini çizdi.

Labisse, Félix: 1905 yılında Douai’de doğdu. Ressam, tasarımcı ve demonolojist. İmgesel kurmacalar üretti. Opera ve bale gösterileri için sahne tasarımları yaptı. Asla sürrealist gruba katılmadı ancak Eluard, Denos ve Prévert gibi isimlerden büyük övgüler topladı.

Lam, Wilfredo: 1902’de Küba’da doğdu ve 1982 yılında Paris’te öldü. Ressam ve heykeltraş. 1938 yılında sürrealizme bağlandı. Breton’un ‘Pleine Marge’ (1940) yapıtını desenledi. Zeka tarafından içerilen ilkel şiddetin, doğa ve mitin arıtılmış şiirselliğine dönüştüğü kompozisyonlar oluşturdu.

Leiris, Michel: 1901’de Paris’te doğdu ve 1990 yılında öldü. Max Jacob’un, Raymond Roussel’in ve Picasso’nun arkadaşı. 1925’de sürrealist gruba dahil oldu. Düşler hakkında kaleme aldığı yazılar ile kelimeler arasındaki ses benzeşmesinden yola çıkarak yazdığı ‘Glossary’, sözü geçen, entelektüel bir kişilik olarak anılmasına neden oldu.

Le Maréchal: 1928 yılında Paris’te doğdu. ‘Hayalgücünün ressamı’ nitelemesiyle 1960 yılında Breton tarafından övgüye değer bulundu. Mutlak bağımsızlığın şevkinde, yavaş ancak tutkulu bir yolun adamı oldu.

Limbour, George: 1901’de Fransa’da doğdu ve 1970 yılında öldü. Masson, Leiris, Bataille ve Queneau’nun arkadaşı. 1922 yılında, ilk sürrealist şairlerin içinde yer aldı ve ‘L’Illustre Cheval Blanche’ yapıtını içeren nadir güzellikte şiirsel bir düzyazıyla 1929 yılında akımı terk etti.

Maar, Dora: Yugoslavya’da doğdu. Fotoğrafçı ve ressam. 1935-37 yılları arasındaki sürrealizm bağlantısı ertesinde, Vaucluse’de kendisini mistik deneyimlere adadığı izole bir yarı keşiş hayatı yaşadı.

Magritte, René: 1898’de Belçika’da doğdu ve 1967 yılında öldü. Ressam. 1925’den başlayarak resimleri, keskin bir fantezi dünyasının dışavurumu olarak gösterildi. 1927 yılında sürrealistlerle olan tanışıklığı, duygusal dünyasını alışılmamış olanı resmetmek yolunda güçlendirdi. Basit ve resimsel temsiller kullanarak, nesneleri kendi yaygın tanılarından, sıradanlıklarından çekip çıkardı ve onların özlerini yeniden canlandırdı. Ernst ve Tanguy ile birlikte sürrealizmin ana ressamlarından biridir.

Malkine, George: 1901’de Paris’te doğdu ve 1969 yılında öldü. Şair ve ressam. 1924 yılında sürrealist gruba ilk dahil olanlardan. Oyunculuk, redaktörlük yaptı. Sirk performanslarında görev aldı.

Marie-Laure: Paris’te doğdu. Kocası Vicomte Charles de Noailles ile sürrealizm ruhunu ilk destekleyen ve yayanlar arasında yer aldı.

Masson, André: 1896’da Oise’de doğdu ve 1987 yılında Paris’te öldü. 1922 yılında önce Miro’nun arkadaşı oldu ve sonra Limbour, Bataille ve Leiris’le tanıştı. 1924 yılında sürrealist gruba ilk girenler arasında yer aldı. 1928 yılında gruptan atıldı. Otomatik desenleri, ‘La Révolution Surréaliste’nin hemen her sayısında yer aldı. Sonrasında metafizik niteliklerle bezenmiş verimli keşifler dönemine girdi: ‘Mythologie de l’étre’, ‘Sacrifices’...

Mesens, E.L.T: 1903’de Brüksel’de doğdu ve 1971 yılında öldü. Müzisyen, şair ve kolaj ressamı. Magritte ile birlikte Belçika dadaizmi ve sürrealizminin ateşli savunucuları arasında yer aldı.

Miro, Joan: 1893’de Barselona’da doğdu ve 1983 yılında Palma de Mallorca’da öldü. Picabia ile Barselona’da 1917 yılında tanıştı. 1924 yılında Paris sürrealistleri ile bağlantı kurdu. Sürrealist manifestoya imza attı. 1925 yılında, ‘Galerie Pierre’de düzenlenen ilk sürrealist grup sergisine katıldı.

Nougé, Paul: 1895’de Brüksel’de doğdu ve 1967 yılında öldü. Şair ve denemeci. Magritte ve Mesens ile birlikte Belçika sürrealistleri içersinde yürütücü bir görev üstlendi. ‘La Révolution Surréaliste’ ve Belçika’da çıkan ‘Distances’, ‘Correspondances’, ‘Marie’, ‘Variétés’, ‘Documentes 34’ ve ‘Les Léevres Nues’ gibi dergilere katkıda bulundu.

Oppenheim, Meret: 1913’de Berlin’de doğdu ve 1985 yılında İsviçre’de öldü. Ressam ve obje tasarımcısı. Sürrealist grubun üyesi. Sınır koymadığı yaşamı ve yaratıcı zerafeti, onu hem hayatında ve hem de sanatında müthiş bir ‘sürrealist kadın’ modeli haline getirdi.

Paalen, Wolfgang: 1907’de Viyana’da doğdu ve 1959 yılında Meksika’da öldü. Ressam. Fransa, Almanya ve İtalya’da ürünler verdi. 1939 yılına kadar Paris’te ve sonrasında Meksika’da yaşadı. Soyut çalıştığı dönem sonrasında (1930) sürrealist harekete katıldı ve 1941 yılında sürrealistlerden ayrıldı. Tuvali mum isiyle boyama mantığını içeren ‘Fümaj’ tekniğinin yaratıcısı olarak bilinir.

Penrose, Sir Roland: 1900’de Londra’da doğdu ve 1984 yılında Doğu Sussex’te öldü. Ressam. 1926 yılında Picasso, Eluard ve Ernst’in arkadaşı oldu. Sürrealizmi İngiltere ile tanıştırdı. İngiliz sürrealist grubunu kurdu. 1936 yılında ilk uluslararası sürrealist sergisini Londra’da organize etti.

Péret, Benjamin: 1899’da Nantes’da doğdu ve 1959 yılında Paris’te öldü. Sürrealist hareketin en büyük şairlerinden. Onun büyüsel, öfkeli ya da nazik şiirleri, gündelik dilden toplanan tuhaf imgelerin sürekli hareketini ifade eder. 1929 yılında Pierre Naville ile birlikte ‘La Révolution Surréaliste’ dergisine katkıda bulundu. Aynı zamanda ‘Anthologie de l’amour Sublime’ (1958) yapıtının da editörü olarak görev aldı.

Picabia, Francis: 1879’da Paris’te doğdu ve 1953 yılında öldü. Şair ve ressam. New York Armory’de 1913 yılında yapıtları sergilendi. Sonrasında Tzara ve Arp gibi dadaistlerle bağlantı kurdu. 1919 yılında Paris’e döndü ve sürrealistlerle paylaşım alanına girdi. Herhangi bir okul ya da biçime bağlı kalmaksızın modern sanatın önde gelen temsilcilerinden biri olarak kabul edildi.

Prévert, Jacques: 1900’de Paris’te doğdu ve 1977 yılında öldü. Şair. Kardeşi Pierre, arkadaşları Duhamel ve Tanguy ile birlikte 1925 yılında sürrealist gruba katıldı, 1929 yılında akımı terk etti. Dilindeki spontanlık ve günlük yaşamın ‘harikuladeliği’ üzerine geliştirdiği duyum, onun şiirini dönemin en zengin ifade tarzlarından biri haline getirdi. Sürrealizmi, yazdığı popüler şarkı sözleri ve filmlerle tanıştırdı: ‘Drole de Drame’, ‘Les Enfants du Paradis’, ‘Visiteurs de Soir’.

Prévert, Pierre: 1906 yılında Paris’te doğdu. Jacques Prévert’in kardeşi. ‘Harikulade’ ve ‘mizah’ tekniği ile bağdaşan sürrealist söylemi filmlerinde yansıttı: ‘L’Affaire est Dans le Sac’, ‘Adieu Léonard’, ‘Paris la Belle’, ‘La Grand Claus et le Petit Claus’.

Queneau, Raymond: 1903’de Le Havre’da doğdu ve 1976 yılında öldü. Şair, romancı, matematikçi, filozof ve filolog. 1924-1929 yılları arasında sürrealizme bağlı kaldı. 1928 yılında, Jacques Prévert, Tanguy ve Duhamel ile birlikte ‘Rue du Chateau grubunun ileri gelen üyelerinden biri oldu.

Ray, Man: 1890’da Philadelphia’da doğdu ve 1976 yılında öldü. Ressam, nesne tasarımcısı ve fotoğrafçı. Dadaizmin ve sürrealizmin Amerika’daki habercisi. Birinci dünya savaşı sırasında Picabia ve Duchamp ile birlikte New York’ta bulundu. 1921 yılında Paris’e gitti ve ‘Littérature’ grubuna (Breton, Rigaut, Eluard vs..) girdi. Objektifsiz fotoğraf çekim tekniği olan Rayogram’ı yarattı. Çalışmaları, modern sanatın en verimli örneklerinden sayıldı. Fotoğraf arşivi, dönemin sanatına ve kişilerine dair kıyaslanamaz bir zenginlik taşımaktadır.

Rigaut, Jacques: 1899’da Paris’te doğdu ve 1929 yılında kendini öldürdü. ‘Littérature’ grubunun üyelerinden. ‘La Révolution Sürréaliste’ dergisine katkıda bulundu.

Schröden-Sonnenstern, Friedrich: 1899’da Berlin’de doğdu. 1956 yılında resim yapmaya başladı. Sürrealist çalışmaları, Breton ve diğerleri tarafından övgüye layık bulundu.

Scutenaire, Louis: 1905’de Belçika’da doğdu ve 1987 yılında öldü. Şair ve denemeci. 1926 yılında Magritte, Mesens, Nougé ve Goemans tarafından kurulan Belçika sürrealist grubuna bağlandı.

Sima, Josef: 1891’de Prag’ta doğdu ve 1971 yılında Paris’te öldü. ‘Le Grand Jeu’ isimli para sürrealistik derginin sanat yönetmenliğini üstlendi.

Soupault, Philippe: 1897’da Chaville’de doğdu ve 1990 yılında öldü. ‘Littérature’ grubu ile birlikte dada ve sürrealist hareketin üyesi oldu. 1929 yılında gruptan çıkarıldı. İlk otomatik yazın denemesi olan ‘Les Champs Magnétiques’ yapıtını Breton ile birlikte kaleme aldı.

Svanberg, Max-Walter: 1912’da İsveç’te doğdu. Ressam. 1959 yılında sürrealizm akımına bağlandı. Sembolistlerinkine benzemeyen imgesel ve düşsel dünyaların yaratıcısı oldu.

Tanguy, Yves: 1900’te Paris’te doğdu ve 1955 yılında Connecticut’ta öldü. Ressam. 1921 yılında Jacques Prévert ile tanıştı ve 1925 yılında sürrealist gruba girdi. 1939 yılında Amerikaya göç ederek Amerikan vatandaşı oldu. Sürrealist sanatın öncül kaynaklarından olan ‘çocukluğu’ ve ‘bilinçdışı’nı imgesel dünyasını oluşturmak adına resimlerinde kullandı.

Tanning, Dorothea: 1910 yılında Illinois’de doğdu. Ressam, heykeltraş, sahne tasarımcısı, yazar. 1946 yılında Max Ernst’le evlendi. Guardian Angels (1946) ve Palastra (1947) yapıtları, onun somut dünyayı canlandıran fiziki güçlere olan merakının güçlü birer kanıtıdır.

Toyen, Marie Cerminova: 1902’de Prag’ta doğdu ve 1980 yılında Paris’te öldü. Ressam ve şair. 1936 yılında sürrealist harekete bağlandı ve sonuna dek bağlı kaldı.

Tzara, Tristan: 1896’da Romanya’da doğdu ve 1963 yılında Paris’te öldü. Şair. 1916 yılında Zürih’te kurulan dada hareketinin önderlerinden. 1919 yılında Paris’e yerleşti ve üç yıl sonra ‘Littérature’ şairleri arasına girdi. 1928 yılında sürrealist hareketle olan iletişimini tamamen keserek direniş döneminde, Eluard ve Aragon ile komünist partisine girdi.

Ubac, Raul: 1910’da Belçika’da doğdu ve 1985 yılında öldü. Ressam ve deneysel fotoğrafçı. Belçika sürrealist grubuna 1934-1938 yılları arasında bağlı kaldı. ‘Minotaure’ dergisinde, ‘Solarisation’larını sergiledi. 1942 yılında sürrealizmden uzaklaştı ve soyutlamacılığa merak sardı.

Vaché, Jacques: 1896’de Paris’te doğdu ve 1919 yılında Nantes’da öldü. 1916 yılında askeri hastanede karşılaştığı Breton için bir dönüm noktası oldu. Öyle ki Breton, Vaché’den etkilenme öyküsünü ‘Les Pas Perdus’ yapıtında ayrıntılarıyla kaleme aldı. Ölümü ile birlikte sürrealist kültürün kahramanı olarak ilan edildi.

Vitrac, Roger: 1899’da Pinsac’ta doğdu ve Paris’te öldü. Şair ve oyun yazarı. 1922 yılında ‘Littérature’ grubu ile bağlantı kurdu. Sürrealist mizahı tiyatro ile tanıştırdı: ‘Victor ou Les Enfants au Pouvoir’, ‘Le Coup de Trafalgar’, ‘Le Loupgarau’, ‘Le Sabre de Mon Pere’.