13 Nisan 2014 Pazar

Oedipus Karmaşası'nın Bakış Merkezli Seksüel-Politik Konumu


Eğer kendinizi üçün biri gibi (Lacan'ın semboliğine içkin) hissediyorsanız, özellikle böylesi bir kadraj dahilinde Troçki'nin her daim aileden biri olduğunu kabul etmek zorundasınız. Eğer babanızın bir adı varsa, emin olun bu adı onda meşru kılan, onun sahip olduğu yapısal ve dahi toplumsal bakışın yönü ve söz konusu hipotetik bakışın sizin zavallı kadrajınızda kapladığı yerdir. 'Baba Troçki'nin kendi kişisel tarihinden ve konu gereği devrim tarihinden uzaklaşarak bütünsel bir fallik kurguya zembille inmesinin koşulu, hiç şüphe yok ki onun 'Jacqueline Anne' ile aynı yere, aynı arzuya ve aynı arzuyla bakıyor olmasıdır.

Arzudan ve onun yalnızca 'öteki'ne düşen -tersi de doğru- o ihtilaçlı ışığından söz açmışken, 'Neon' Troçki ve Jacqueline Breton'un aynı yörüngede dönen bakışlarına karşılık, yaklaşık 25 senedir biyografisini yazmaya çalıştığım ancak daha başından başarısız olmaya mahkum olduğum Breton'un bakışlarının neden önünde bir yerlere, muhtemelen miş'li gelecek bir zaman kipine düştüğünü merak etme hakkını kendimde görüyorum doğrusu.

Ne zaman 'ben ideali' ve 'ben' arasındaki diyalog açılacak olsa; ne zaman halihazırda sevilmiş olan kendilik, dış kaynaklı olduğu içindir ki melankolik bir kendini sevme konusunda azımsanmayacak bir yoksunluk yaşayacak olsa, nesnenin gölgesini tam da üzerinde hisseder! Breton'un bakışlarını yansızlaştıran ve önünde sevişmekte olan iki kahramanın sahip olduğu bakışın ortalamasına indirgeyen, hiç şüphe yok ki eşi Jacqueline'in ağırlığıdır, onun Troçki ile giriştiği suç ortaklığıdır.

O halde boşa kürek sallamamamız gerektiğine dair takıntılı yararcılığımız adına bu soyutlamacı spekülasyonu matematiksel bir doğruya indirgeyelim: Adı Vasfiye ya da Jacqueline olsun önemi yok; 'doğuştan eril' bir devrim büyüğünü de yanına alacak şekilde sizin ötenize gerçekleşen her bakış, kendinize duyduğunuz nefretin iki katına eşittir.

PS: Eğer sizlerle paylaşmış olduğum bir fotoğraf değil de koca bir ebeveyn yatağı olsaydı, tam da ortada olması anlamında Troçki'nin 'yatağa davet edilen çocuk' olduğunu söyleyebilirdik. Lakin böylesi bir fotoğrafta analizi belirleyen, kadrajdaki karakterlerin bakış ve beden dağılımlarıdır. André Breton'u kadrajın sağına değil de yatağın ortasına damgalayan işte bu oedipal dağılımın tarihsel kaderidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder