7 Ekim 2014 Salı

The Dance of Reality


Piyonun vezir çıkmasından öte, bir elin kendisinden daha hızlı sevebilen bir kalbe dokunmasıdır Simya... Ne mi saçmalıyorum? Size filmi izlediğimi söylüyorum! Size, tersinden yaşlanmış bir yönetmenin göksel yasalar gereği burnu dibindeki direğin rengini alan kozmik saçlı kızla olan dokunsal ilişkisini sesleniyorum!

Şurası gerçekler içinde bir gerçek ki Jodorowski'nin makyaj kırmızısı bakışlarındaki hiç de ölümcül olmayan sahtekarlığı açıklayabilmek için kutsal-otomatizmle 'organize rüya draması' arasındaki ayrımı iyiden iyiye yapmak gerekiyor. Uyandıktan sonra geriye sıkıcı mı sıkıcı kendinizden başka hiçbir şey kalmayan, hiç bir şey bırakmayan sizler çok iyi biliyor olmalısınız bu ayrımı.

O halde içimden bir slogan üretmek geldi. Askerliğini yapanlar bilir; bölüklerdeki ani müdahale mangasına benzer bir 'film eleştiri' sistemi vardır Amerika'da; kim daha çağrışımsal slogan üretirse o kişi filmi en kestirme yoldan açıkladığını zanneder. Saatler 21'i 34 dakika geçmişken yıllardır üzerine ciddi ya da gayri ciddi konuşuyor olduğum Jodorowsky'nin şu son filmi üzerine bezer bir slogan üretmek istiyorum: 'Pedophilia' meets 'Sisters of Loreto' o da ister istemez meets 'Sonchromatoscope...'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder