9 Ekim 2014 Perşembe

Leos Carax'la Tek Kişilik Söyleşi


2000'lerin bilmem hangi yılında -yılları vererek konuşabildiğim son yıl 2006'dır- Boğaziçi Üniversitesi'ne konuk olan Leos Carax'ın söyleşisine katıldığımı hatırlıyorum. Kendisine, scan edilmiş versiyonuyla Mauvais Sang (1986) filmine dair beş kare ve beş soru ilettim. Aşağıda görmüş olduğunuz beş kare + 1 karenin soruları şöyleydi:

1) Mauvais Sang filminizde Lavant'ın (Alex) girdiği asal mekanı dış mekandan ayırmak için algılayamadığım biçimde ve ani olarak bir at kafasına kestiniz (Filmsel Kastrasyon: Cut to) Oradaki at, Cocteau'nun 'Le Testament d'Orphée' filmine yok yere bir gönderme miydi?

Yanıt: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.

2) Lavant (Alex) ve Binoche'u (Anna) tam da hiç bir yere varmayan söyleşilerinin orta yerinde dikizleyen röntgenci sizin gençliğiniz miydi yoksa tüm zamanların size ait arzusu mu?

Yanıt: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.

3) Lavant ne zaman Carroll Brooks (The American Woman) ile iletişime geçse üst açı kullanmışsınız; gayrimeşru çocukluğunuza üstten bakmak hoşunuza mı gidiyor?

Yanıt: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.

4) Şimdilerde boyundan büyük sözler ederek ve dahi filmler çekerek yalnız ve yalnız Woody Allen'ın Fransız 'animus'u olmak peşindeki Lise'in (Julie Delpy) arka planında görünen kelebekler onun geri dönüşümsüz bekaretini mi temsil ediyor?

Yanıt: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.

5) Filmde Lise karakterinin odasında görmüş olduğumuz duvar kağıtları çocukluğunuzu yaşadığınız odanıza mı ait yoksa sanat yönetmeni, kendi dahil kimseye çaktırmadan kişisel tarihini mi konuşturdu?

Yanıt: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.

BONUS SORU:

6) Söyleşi sonunda anımsıyorsanız sizinle bir fotoğraf çektirmiştik, fotoğraftaki siz misiniz, Fritz Lang mi, yoksa ben mi?

Yanıt: Bilmiyorum, hatırlamıyorum.

Ne var ki sürmenaj ve postmodernizm arasında mucizevi bir ilişki var dostlar; her kim yattığı filmi unutur o ki libidosunu hiç de Deleuzian olmayan kutsal motorlara yatırır. Tanrı Carax'ı ve unuttuğu tüm günahlarını affetsin...

1 yorum:

  1. Adam ileri derece demans ve söyleşi yapmaya gelmiş!
    Şaka gibi...

    YanıtlaSil