Oğuz Adanır'ın Baudrillard'dan yaptığı çevirinin coşkusuyla her gece olduğu gibi bu gece de Foucault'yu unutmak istiyorum; hem de %25 indirimli! Ne zaman bu kitabı okusam, alkolden olsa gerek, onu-bunu unutuyor olmanın utanç veren psikopatolojisi, hiperrealist bir konjonktürde yaşamakta olan kitlelerde asla hatırlanmaması gereken 'şey'in post-politik (Baudrillard olsa 'trans-estetik' derdi) durumuna dönüşerek en azından içtiğim şeyin hakkını vermemi sağlıyor.
Onu bunu bırakın da hiç %25 daha ucuza birini unuttuğunuz oldu mu; karınızı, kocanızı, kız arkadaşınızı ya da cinselliğinizin tarihini? Haydi bu gece bir iyilik yapın kendinize ve 6 Liraya, 80 sayfada Foucault'yu aniden unutuverin! Halihazırda tarih olan birini bir kez daha tarihe gömerek endişe verici de olsa yaşıyor olduğunuzu kendinize kanıtlayın; %25 daha az ödeyerek Foucault'nun yerine 'yaşam', Foucault'nun adına 'düşünme' hakkını kazanın. Bu sizin için yapılan son çağrı...
Herkes Foucault'yu unutmuş bile, ne güzel.
YanıtlaSil