1.Rüya: Oyuncu İ.A'nın yeni bir oyun sahneye koyacağını öğreniyorum ve oyun hakkında bilgi toplamaya başlıyorum. Bu iki kişilik oyun için seçilen erkeğin, Yeşilçam'ın eski oyuncularından İhsan Yüce olduğunu öğreniyorum. Oyunun adı: A White Healty Girl... İ.A'nın evi önünde saklanıyorum ve bir süre sonra kendisi 60'lar modeli kirli beyaz, alçak topuklu ayakkabılarıyla görülüyor. Takip ediyorum. Hava aniden kararıyor. Yürüyerek Bursa Devlet Hastanesi'nin bahçesine geliyoruz. Orada park etmiş kırmızı Renault 12 marka bir araba ve içinde İhsan Yüce duruyor. İ.A. arabaya biniyor. Onları dışardan izliyorum. İ.A, cebinden 'A White Healty Girl' isimli kitabı çıkarıp okumaya başlıyor. Böylelikle sahneye konacak oyunun kitaptan uyarlama olduğunu anlıyorum. Bir süre sonra İ.A. ve İhsan Yüce tartışmaya başlıyor. Bunun oyun gereği olduğunu düşünüyorum. Ancak daha sonra araba, tartışmanın etkisiyle dehşet verici bir hızla sallanmaya başlıyor. Camları hızla buğu oluyor. Heyecanlanıyorum ve hastanenin tuvaletine giriyorum. Tam işemeye başlamışken biri arkamdan itiyor ve işediğim pisuvara yapışıyorum. Ardından alaycı bir kahkaha sesi geliyor. Kafamı çeviriyorum ve uzun süredir görmediğim K.G'yi yan pisuvara işerken görüyorum. Sonra sinirlenip onun üzerine işemeye başlıyorum. Her tarafı çiş içinde kalıyor ama gülmeye devam ediyor. Ona İ.A ve İhsan Yüce arasındaki oyundan söz ediyorum. İlgilenmiyor. Yeniden arabanın olduğu bölgeye gitmek için hastane kapısından çıkıyorum. O sırada büyük bir topluluğun hastaneye doğru ilerlediğini görüyorum. Grubun çoğu polislerden oluşuyor. Ancak dikkatle baktığımda, İ.A'nın, grubun ortasında ve yakalanmış olduğunu görüyorum. Üzerinde koyu mavi mini bir etek, beyaz bir tişört ve bu kez siyah topuklu ayakkabılar var. Sorgulamak üzere karakol yerine neden Bursa Devlet Hastanesini tercih ettiklerini merak ediyorum. Görünmemek için saklanıyorum. Yanımdan geçip gidiyorlar. Sonra başımı çeviriyor ve arabanın olduğu yerde durduğunu görüyorum. Camlarındaki buğu biraz daha dağılmış. İlerleyip yolcu ön kapısını açıyor ve içeri giriyorum. O sırada İhsan Yüce'nin cansız bedeniyle karşılaşıyorum. Boynunda, kollarında darp izleri var. Tüm bunları İ.A'nın topuklu ayakkabısıyla yaptığını, adamı, sahneye koydukları oyun gereği tekmeleyerek öldürdüğünü düşünüyorum. Bundan müthiş bir haz ve aynı zamanda korku duyuyorum. Sonrasında arabadan inip merakla İ.A'nın sorgudan çıkarılmasını bekliyorum.
2.Rüya: Ankara'nın ortasına beş kilometre çapında ve yerin içine doğru derinleşen spiral şeklinde devasa bir kompleks yapılıyor. Spiral kompleksin yüzeyindeki dükkanların çoğunda yaşlı adamların bilgisayar oynadıklarını görüyorum. Arkadaşım J.D. ile yerin merkezine doğru inen kompleksin tamamını görmek istiyoruz. Spiralin etrafında gerçekleştirdiğimiz birkaç turdan sonra -ki her turun beş kilometre olması gerekiyor- en aşağı inmeyi başarıyoruz. Burada, zenginlerin oturacağı apartmanların inşa halinde olduğunu görüyoruz. Ortama yoğun bir çalışma temposu hakim. Onlarca işçi kazma sallıyor ve henüz hiçbir bina tamamlanmış değil. O sırada J.D. bana bir arkadaşını tanıştırıyor ve onun eşcinsel olduğunu söylüyor. Adamın varlığı müthiş bir nefret duygusu uyandırıyor bende. Sorduğu hiçbir soruya yanıt vermiyorum. Biraz yürüdükten sonra bir kum birikintisinin üzerine oturuyoruz ve eşcinsel olan çocuk, yukardaki inşa halinde olan bir yapıyı gösteriyor. Yapının ön yüzündeki duvardan çıkma yuvarlak iki kubbe dikkatimi çekiyor. Eşcinsel olan, yapının Türkan Şoray'ın heykeli, ön yüzündeki kubbelerin de onun göğüsleri olduğunu söylüyor. O sırada yapının yanındaki işçiler, kazmalarıyla göğüs biçimindeki kubbeleri kırmaya başlıyorlar. Eşcinsel olan çocuk birden hiddetleniyor ve bu yaptıklarının suç olduğunu bağıra çağıra iddia ediyor. Yakınımızda çalışan işçiler işlerini bırakıp eşcinsel çocuğa sinirli bir ifadeyle bakıyorlar. Eşcinsel oğlan, hızını alamayıp yakınımızdaki işçilerin yanına gidiyor. O sırada bir kavga olacağını hissederek ayağa kalkıyorum. Bir süre sonra gerçekten de onun işçilere vurmaya başladığını görüyorum. J.D. arkadaşına yardım için onun yanına gidiyor ve ben de kimseye çaktırmadan kaçmaya başlıyorum. Hızla beni spiralin merkezine indiren yolu buluyor ve bu kez yüzeye çıkmaya başlıyorum. Uzun bir çabadan sonra, nihayet bitmiş dükkanların ve bilgisayar oynayan yaşlıların arasına katılmayı başarıyorum.
Türk sineması benden intikam alıyor olmalı...
YanıtlaSilvay be ne güzel bir yazı mazi yaşattın teşekkürler
YanıtlaSilbenim bloga da beklerim http://www.2kisilikoyunlaroyna.com/