6 Ağustos 2009 Perşembe

"Kendimi hiçbir zaman satmadım"























Çeviri: Tan Tolga Demirci

Soru: ‘El Topo’ filminin devamını çekeceğiniz doğru mu?

Yanıt: Evet, ‘El Topo’nun Oğlu’ adındaki bu devam filminin çekimleri için kaynak arıyoruz. Bakalım neler olacak.

Soru: Peki ya Nick Nolte ve Asia Argento’nun rol almasını düşündüğünüz ‘King Shot’ filmi?

Yanıt: Henüz proje üzerinde çalışıyorum. Tam olarak filmde kimlerin yer alacağı belli değil. Detayları konuşmak için erken.

Soru: Ancak proje gerçekleşecek değil mi?

Yanıt: Umarım.

Soru: Konuşmalarınızın birinde, sanatın, sanatçının nevrozuna ya da egolarına hizmet eden bir araç olarak değil, insanları sağaltmak adına bir silah olarak kullanılması gerektiğini söylemişsiniz. Yaratma sürecinde hala aynı görüşü mü benimsiyorsunuz?

Yanıt: 40 yaşına kadar oldukça nevrotik bir insandım. Edebi kahramanlarım da öyleydi, Kafka, Proust, Cioran, Samuel Beckett vs... Onlar benim için birer sakinleştirici ya da eninde sonunda ölümüme neden olabilecek uyuşturucu ilaç gibiydiler. Zihinsel mastürbasyonun temsili Poe, Baudelaire ve Borges gibi yazarları da sevdim. Sonunda, bir çocuğun ölümünden o kadar etkilendim ki kendi kendime sordum: ‘Sanatın anlamı nedir? Yaşadığımız dünyaya daha fazla acı katmanın anlamı ne? Biz sanatçılar birer şaklaban mıyız yoksa politik birer araç mı?’ 60’lı yaşlara dayanmışken, mutlak sanatın, sağaltım adına kullanılabilecek sanat olduğunu keşfettim.

Soru: Bu da bizi, sıradan psikolojik yaklaşımın oldukça dışında yapılanmış ‘psikomaji’ye götürüyor, yani bilinçdışına mesaj göndererek içsel travmaların tanınması ve ortadan kaldırılması alanına...

Yanıt: Yıllarca Tarot okudum, geleceği falan görmek için değil, yalnızca psikolojik problemleri ortaya koymak adına... Aslında Tarot bir terapi yöntemi sayılmaz, o sadece yaşanan sorunların nedenlerini açığa çıkaran bir araçtır. Bir gün adamın biri bana gelip şöyle dedi: ‘Ben anneme aşığım. Bunu da gayet iyi biliyorum. Peki ne yapmalıyım?’ Böylesi soruları yanıtlamak için ‘psikomaji’yi keşfettim. Önceleri küçük sorunlar üzerinde çalıştım. Bana gelen ilk vaka, sahtelik taşımayan ve tuhaflık sınırlarının dışında biriydi. Aptal bir büyücü ona, yakınındaki birinin öleceğini ve cenazesinin de kendisine pahalıya patlayacağını söylemişti. Bunun üzerine ondan tüm camları kapatmasını ve sinek ilacını etrafta uçuşan bir sineğin üzerine sıkıp ölümünü izlemesini istedim. Sonrasında ölü sineği 5 Euro’luk banknota koyup parayı katlamasını, ancak önce, banknottaki 5 yazısının yanına altı adet sıfır eklemesi gerektiğini söyledim. Dediğimi yaptı. Bunun üzerine ondan parayı yakmasını istedim. Böylelikle ‘kehanet’ gerçekleşti ve adam, yaşadığı obsesyondan kurtulmuş oldu. Annesine aşık olan adama ise önce sevebileceği birini bulmasını ve sonrasında ona annesinin elbiselerini giydirip sevişmesi gerektiğini söyledim. Sonunda sahip olduğu oedipus kompleksi metaforik olarak gerçekleşti ve o da yaşadığı esaretten kurtulmuş oldu.

Soru: Film yönetmeni, oyuncu, şair ve ‘gerçek’ Alejandro Jodorowsky olarak yolunuzu kaybedip kötülüğe karıştığınız oldu mu?

Yanıt: Her zaman dürüst biri oldum. Kendimi hiçbir zaman satmadım. Tarot falını 29 yıldır bedava bakıyorum. ‘Psikomaji’ uygulamalarından da para almıyorum. Gerçek sanatta ikilik yoktur. Şair Alejandro, her gün dışkılayan Alejandro ile aynı kişidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder