20 Ocak 2009 Salı

Kızıma Mektup














Canım kızım, annenin genital rengini üzerinde taşıyan yüzün, ‘kapitalizm’ esareti altında yaşayan sonraki kuşakların totemi olacak. O kuşaklar ki duruşunu sindirmeye çalıştıkça günaha girip, günah işlemekten kaçındıkça stabil bakışlarını vazelinli kazıklarına geçirip sokak sokak dolaştıracaklar seni. Ama sakın korkma. Adına ‘toplum’ denen o köpekler, eninde sonunda cahil başlarını taşıyan güçsüz ve korkak bedenleriyle gözlerinin önünde diri diri yakılacaklar!

Gırtlağımda her nasılsa yanyana gelmiş iki tütün parçasının arasından ismini her fısıldadığımda, üzerindeki toprak biraz daha seyreldi, biraz daha yeryüzüne yaklaştı bedenin. Bileklerinden daha keskin bir yengeç kabuğuyla vücuduna açtığın deliğe doluştu çocukluğunun yankısı. Ne kadar kötü anı, ne kadar melankoli varsa dışarıya taştı o delikten. Şimdi rahatsın, olman gerektiği yerdesin, ölüsün. Beni, yani porselen gözlerini çiğnedikçe dişleri tuzla buz olan babanı her zaman mutlu ettin. Sana yüklediğim sorumluluk, topuklarını çatlatarak evimizin ahşap zeminine karıştığında yüzündeki şehvet duygusunu hatırlarım hala. Annen de yanımızdaydı, tüm küstahlığıyla elindeki şampanya kadehine kustuktan sonra kireçli tırnaklarıyla yolmaya başlamıştı kirpiklerini. Sessizce nefret ediyorduk annenden.

Yeni yağan karın altında, üzerinde banka reklamlarının olmadığı ahşap bir bankta, tek parça gece elbisesiyle otururken hatırlıyorum seni. Öyle titriyordun ki nefesin giderek kendi içine çekiliyordu. Yoğun kar üzerinde kıvrılarak ilerleyen bir sümüklü böcek, sana doğum gününde aldığım topuklu ayakkabının yan tarafından kafasını sokup antenleriyle yol açıyordu kendine. Sonra saatler geçti. Sonra yavaş yavaş yok oldu titreyişin. Gözlerin tek bir noktaya sabitlendi. Ojenin kırmızısı çatladı, tırnakların büyük bir hızla kara saplandı. Dudağının yarısı yüzünden koparak çıplak dizine düştü. Gülüyorsun sandı herkes. Havai fişekler atıldı. Tüm dünya güldüğünü sandı, gülüşünü kutladı. Kirpiklerin gözkapağından ayrılarak rüzgarla yol aldı. Üzerinde banka reklamlarının olmadığı ahşap bir bankta, yeni yıla girerken, babanın doğum gününde can verdin.

Dünyanın en güzel kız çocuğu! Soğuk, tüm günahları affeder; tüm zamanları dondurup dünden kalmış arzuları ölümsüzleştirir. Daha doğamadan öldün. Seni seviyorum.

1 yorum: