Liseden beri en çok dokunmak istediğim iki şey oldu; Lee Miller'ın kalçaları ve Duchamp'ın pisuvarı! İlkine dokunabilmek için Man Ray'i, ikincisine dokunabilmek için Fransız konsolosluğunu aşmam gerekiyordu. Hala yaşıyor olmamdan kaynaklı teknik nedenlerden dolayı Man Ray'i aşamasam da yıllar önce Tate Modern'de tanık olduğum sistit dönemden kalma bu nadide parçaya yeniden dokunabilmek için Fransız başkonsolosuyla tarihi bir anlaşma imzalamayı başarabildim. Kendisine armağanımdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder