Burada Friedrich Hölderlin-Romantizm ilişkisinden ve bu ilişkinin başta Blanchot olmak üzere sürrealistleri nasıl etkilediğinden söz etmeyeceğim! Tersine, arkamda görmüş olduğunuz Gymnasium'un bir beden eğitimi salonuna sahip olup olmadığı sorusunu paylaşacağım. Ve eğer varsa, Hölderlin Lisesi'nde beden eğitimi ders programının müfredatı nasıl şekillenmiştir, onu da ciddi anlamda merak ediyorum. Lirik bir şairin adını alan mimari taş yığını, yapılan beden eğitimi dersleri sayesinde Alman ergenlerin dürtüsel ataklarını engelleyen bir bastırma duvarına dönüşmüş müdür diye soruyorum kendime. Engellenen dürtüsel atak, Brecht Lisesi'nde başarıyla gestusa dönüşebilirken acaba bastırılan içerik, Hölderlin Lisesi'nde nasıl bir kılgısal (passage à l'acte) sürece yol açmaktadır? Eğer soruların yanıtını biliyorsanız, olası beden eğitimi salonunun nasıl koktuğunu da pekala biliyorsunuz demektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder