Rüyaya dair yalnızca bir sinema öğrencisi tarafından çekilen Jean Cocteau belgeselinin son görüntülerini ve üzerine okunan sesi hatırlıyorum:
"1958 yılında Bursa'ya taşınan Jean Cocteau, son yıllarını Necati Bey Huzurevi'nde geçirdi. Huzurevine ilk adımını attıktan sonra bir daha geriye dönüp bakmayan Cocteau, yaşama gözlerini bu yatakta yumdu."
O sırada görüntülerde iki yer yatağı var. Yatakların birinde, kendisine geçenlerde yüz nakli yapılan kızlardan H.N. yatıyor ve kendi soluna dönük uyumakta. Diğer yatakta ise Cocteau var ve o da kendi sağına dönük uyumakta. Üşümüş gibi bir hali var çünkü bacaklarını karnına kadar çekmiş ve ellerini yumruk yapıp çapraz olarak göğsüne bastırmış. İdrar rengi olan yatak örtüsü hiç kullanılmamış ve yatağın ucunda katlı olarak duruyor. Cocteau'nun öldüğü gece üzerinde mor bir çorap, kurşuni yün bir pantolon ve soluk eski bir kazak olduğu görülüyor. Aynı zamanda belgeselin son planı olan yan yana yer yataklarının göründüğü sahnede hıçkırarak ağlamaya başlıyorum.