16 Haziran 2015 Salı

Mezar Günlükleri XV - Vera & Nazım


Pipo tütünümü, yüzünü zar zor hatırladığım bir Aeroflot hostesinin 'sonradan topuklu' ve kendi soluna devrik ayakkabısında unutmuş olmamdan daha güzeli, Novodeviçiy mezarlığında yaşamış olduğum oral / hipotetik deneyimdi sanırım. 

Aradığım tütünü (Дежавю) Moskova'nın hiçbir yerinde bulamamış olmanın yarattığı kaygıyla, mezarlıkta önüme çıkan ilk ölümsüzün -Vera Tulyakova- küllerini alelacele pipoma doldurup uzunca bir nefes çektim... Sonrasında ağır ağır üfledim Vera'nın hemen kuzeyinde ve Abidin Dino'nun sihirsiz eli yardımıyla erekte olmuş Nazım'ın mezar taşına.

Bilirsiniz, öldükten sonra ne yâr, ne yanak kalır. Neyse ki bağışlayacaktır Nazım imkansızlıklardan kaynaklı ölümlü doyumsuzluğumu; Vera'yı içime / dışıma çekerek halen yaşıyor olduğuma dair fantastik inadımı... Ama itiraf ediyorum, Vera'dan aldığım nekrofajik lezzeti başka hiçbir tütün-mezardan almadım. 

O halde Nazım'ın gölgesinde ve Bayan Tulyakova'nın aynasında yaşadığım bu olağanüstü deneyimi sonlandırmadan, tıpkı bir dua-dürtü gibi kendine tatmin arayan bir slogan atmak isterim: 

Krematoryumlar tütün dükkanlarına dönüşsün, tüm ölüler tek nefesle gökyüzüne yükselsin! Ya da en iyisi "Sen söyle onlara Vera, devrik vagonlardan kurtulursa, özgürdür şair memleket gibi"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder