Arka arkaya iki epizot gönderiyorum sizlere... İlki 1988 Seul Olimpiyatları'ndan gelen sahne, o yılın yer hareketlerinde (Geophysicist-Orgonomy) altın madalya kazanmış bir kadın sporcunun, kürsüye çıktıktan sonra duyduğu 'USSR' anonsunu hayli dalgacı bir ifadeyle tekrarlamasını konu alıyor. Eğer bir sporcu olmasaydı muhtemelen korktuğu değil ve fakat hayli etkilendiği bir 'sözcüğü' tekrar ederek ister istemez sözcüğün kendisine dönüşen bir bukalemun olacağına şüphe duymayacağım bu atletik yoldaş, yazık ki minderde gösterdiği başarıyı sözcük tekrarında gösteremeyerek önündeki bayrakla (большевики) kendi ideali (Madonna) arasındaki tarihsel mesafeyi hesaplayamıyor ve birincilik kürsüsünden yer yüzeyine doğru sistematik bir biçimde düşüp bayılıyor.
CCCP ve USSR arasındaki seksüel-politik ve dahi semantik farkları ayna yerine koyduğu 'dili' yardımıyla ve elbette obsesif bir duaya dönüşen 'tekrar-taklit' ritüeliyle aşmaya çalışan bu kızın ızdırabını, 2003 yılında çekmiş olduğum 'Alfabetik Düşler' filminden bir sahne izliyor. Yunanca 'Postmodernizm' başlığı altında ve Sovyet kızın 'sözcük' tekrarından çok da farklı olmayan bir 'yineleme' işitselini konu alan bu sahne, kızın taklidini taklit eden ve sonrasında taklidi taklit ettiği için kimin taklidi olduğunu gözden kaçıran benim nihai düşüşümü konu alıyor.
Sonuç 1:
Usher Evi'nden daha yavaş ve fakat kendi kişisel tarihinden daha hızlı düşmüş olan 'Ben', sonrasında onun-bunun kapısının dışında kalmış olmanın melankolisiyle 'P' harfinden farklı harfler arayıp durdum.
Sonuç 2:
Tek bir harfle dahi olsa alfabeden düşmek -geçici psikoz- hayattan ve kürsüden düşmüş olmanın en dolaylı sonucu oldu benim için. Bunun günahını size değil de Seul Olimpiyatları'na yüklediğim için şanslı sayın kendinizi.
Usher Evi'nden daha yavaş ve fakat kendi kişisel tarihinden daha hızlı düşmüş olan 'Ben', sonrasında onun-bunun kapısının dışında kalmış olmanın melankolisiyle 'P' harfinden farklı harfler arayıp durdum.
Sonuç 2:
Tek bir harfle dahi olsa alfabeden düşmek -geçici psikoz- hayattan ve kürsüden düşmüş olmanın en dolaylı sonucu oldu benim için. Bunun günahını size değil de Seul Olimpiyatları'na yüklediğim için şanslı sayın kendinizi.