İşte size sahip olduğunuz belleğin 'örtük anılar' kapsamında nasıl çalıştığına dair görsel-işitsel bir temsil! Planlar arasındaki sıçramalı geçişler, doğrusal bir çizgide akmakta olan belleğe dayalı işlevin dürtü temsilcileri tarafından nasıl manipülasyona uğradığı gerçeğinin altını çiziyor. Bastırma işlevi sonrası zihnin hafızasına yansımış görüntü temsilleri, gerçekliğin prototip inşasının üzerine kanallar açarak ona yanılsamalı bir zaman boyutu kazandırıyor. Öyle ki bellek tarafından ilk olarak kaydedilen 'zihinsel anı', bastırma işlevi sonrası belleği katederek kendine has bir zaman düzleminde 'örtük anı' düzeyine indirgeniyor. Daha önceden izlemiş olduğunuz bir filmi yeniden izlediğinizde, filmde dizili eşyaların yer değiştirmiş ya da yitirilmiş olmalarının nedeni budur. Benzer biçimde, önceki izleme deneyiminizde filmin sonuna kadar hayatını sürdürmeyi başarabilmiş bir kahramanın sonraki izlemelerde gerçekleşen vakitsiz ölümü de aynı mantıkla açıklanabilir. Bir filmde bulimia nervosa'dan yakınan bir kadın, aynı filmde ve yıllar sonra anorexia nervosa'nın kurbanı olabilir. Benzer biçimde bir filmde coşkulu bir annelik özlemi sonrasında çocuğunu dünyaya getiren bir kadın, yıllar sonra ve yine aynı filmde psikosomatik kusma nöbetleriyle henüz rahmine düşmemiş çocuğunu pekala lavaboya düşürmeye çalışabilir. Bastırma duvarı ve film ekranının yer değiştirmesiyle formüle edilen bu 'örtük anı' deneyimi, rüyayı hatırlama ile filmi anımsama arasındaki işleyiş yapısının paralelliğini tüm detaylarıyla gözler önüne seriyor.
Vous ne bossez pas lundi ?
YanıtlaSil