Kadınlar! Ben ve ben ideali arasındaki mesafeyi 'taşıyıcı özne' yardımıyla aşarak yer yüzeyindeki arzuyu gökyüzündeki 'parça' özelliği taşıyan dev yarıkla bütünleştirebilmek mümkün! Elinizi diğer kolunuzla yaklaşık 90 derece açı oluşturacak biçimde yavaşça yukarı doğru kaldırın, dudaklarınızı hafifçe aralayın ve aklınıza günlerden bir gün kendi sözcüklerinizden kovulduğunuz anlardan birini getirin. Anın imgesi tam gözlerinize yansımış ve çene yapınız mağrur bir savaş totemi gibi ileri atılmışken, dokunmaya çalıştığınız 'yarık', cinsel fazlalıklarından arınarak size 'siz' gibi görünen bir suskunluğa dönüşecek. O yalnızca kendinden olma eşcinsel suskunluğa sıkı sıkıya bağlanıp körü körüne inandığınız an, tıpkı bir virüs gibi taşıyıcı özneye evrilen bedeniniz arşa doğru inmeye başlayacak. İşte o vakit beni hatırlayın; varlığınızı bir tütsü dumanı kıvraklığında saran sözlerimi, her an kaybolma tehdidiyle kendini baştan çıkaran öğüdümü hatırlayın. Siz, ancak size bahşedilen kendi bakışınızı olmadık bir zamanda yakaladığınızda beni yeniden dünyaya getireceksiniz.
30 Temmuz 2013 Salı
28 Temmuz 2013 Pazar
Birkin ve Tactile Deney
Deney No - 160
Deney Adı - Tactile ArtDenek Adı - Jane Birkin
Renk: Yatak odasının duvarında kalmış çikolata izi.
Koku: Alaçatı Belediyesi itfaiye araç hortumu.
Dokunsal: Türkuaz renkli mus çorapla kendini asmak.
İşitsel: Son sürat giden balıkçı motoru.
Tat: Çiçek aşısı.
27 Temmuz 2013 Cumartesi
Dillinger e Morto
Hayatımı bir filme benzetseydim muhtemelen Marco Ferreri'nin 'Dillinger e Morto' filmini seçerdim.
Hardy ve Tactile Deney
Deney Adı - Tactile Art
Denek Adı - Françoise Hardy
Renk: Tüberküloz.
Koku: Sahilde bırakılmış yarım tabak menemen.
Dokunsal: İnce bulguru konsantre domates suyuyla yoğurmak.
İşitsel: Koşu bandıyla katı meyve sıkacağını aynı anda çalıştırmak.
Tat: Fayans üzerine sıçrayarak kurumuş çimento.
23 Temmuz 2013 Salı
Brassens ve Tactile Deney
Deney Adı - Tactile Art
Denek Adı - Georges Brassens
Renk: Migren.
Koku: Pezevenk fesi.
Dokunsal: Deniz yatağının üzerinde ayakta durmaya çalışmak.
İşitsel: Kanalizasyon çalışması.
Tat: Paris Komünü.
20 Temmuz 2013 Cumartesi
Brel ve Tactile Deney
Deney No - 157
Deney Adı - Tactile ArtDenek Adı - Jacques Brel
Renk: Regl.
Koku: Bir kavanoz dolusu çekirge.
Dokunsal: Bir numara küçük ayakkabıyı işaret parmağı yardımıyla giyinmeye çalışmak.
İşitsel: Diyaliz makinesi.
Tat: Kalorifer suyu.
15 Temmuz 2013 Pazartesi
Revolucion Solo Es Hacer
Sözcüklerin ötesine geçemeyeceği tek şey 'devrim' de olsa ölüm sarısıyla mühürlenmiş şu duvarın ardında çoktandır yitirilmiş bir kadın olduğunu hissetmek güzel!
3 Temmuz 2013 Çarşamba
Örtük Anı Deneyimi
İşte size sahip olduğunuz belleğin 'örtük anılar' kapsamında nasıl çalıştığına dair görsel-işitsel bir temsil! Planlar arasındaki sıçramalı geçişler, doğrusal bir çizgide akmakta olan belleğe dayalı işlevin dürtü temsilcileri tarafından nasıl manipülasyona uğradığı gerçeğinin altını çiziyor. Bastırma işlevi sonrası zihnin hafızasına yansımış görüntü temsilleri, gerçekliğin prototip inşasının üzerine kanallar açarak ona yanılsamalı bir zaman boyutu kazandırıyor. Öyle ki bellek tarafından ilk olarak kaydedilen 'zihinsel anı', bastırma işlevi sonrası belleği katederek kendine has bir zaman düzleminde 'örtük anı' düzeyine indirgeniyor. Daha önceden izlemiş olduğunuz bir filmi yeniden izlediğinizde, filmde dizili eşyaların yer değiştirmiş ya da yitirilmiş olmalarının nedeni budur. Benzer biçimde, önceki izleme deneyiminizde filmin sonuna kadar hayatını sürdürmeyi başarabilmiş bir kahramanın sonraki izlemelerde gerçekleşen vakitsiz ölümü de aynı mantıkla açıklanabilir. Bir filmde bulimia nervosa'dan yakınan bir kadın, aynı filmde ve yıllar sonra anorexia nervosa'nın kurbanı olabilir. Benzer biçimde bir filmde coşkulu bir annelik özlemi sonrasında çocuğunu dünyaya getiren bir kadın, yıllar sonra ve yine aynı filmde psikosomatik kusma nöbetleriyle henüz rahmine düşmemiş çocuğunu pekala lavaboya düşürmeye çalışabilir. Bastırma duvarı ve film ekranının yer değiştirmesiyle formüle edilen bu 'örtük anı' deneyimi, rüyayı hatırlama ile filmi anımsama arasındaki işleyiş yapısının paralelliğini tüm detaylarıyla gözler önüne seriyor.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)