23 Şubat 2009 Pazartesi

Kiki'nin (Alice Ernestine Prin) Rüyası




Kiki rüyasında, kendini rüya görürken görüyor. Ve böylece Kiki, başkalarının gördüğü bir 'anonim rüya' olmanın hazzında giderek 'diğerinin' arzusuna dönüşüyor.

20 yorum:

  1. her zaman olduğu gibi bahsi geçen "arzu" evvela kendi nesnesine gözlerini kapatıp onu düşlediği şey olarak görmeye çalışıyor.

    YanıtlaSil
  2. 1.rüya döngüseldir ve anonim değildir.
    2.arzu anonimdir ve döngüsel değildir.
    3.kikinin tombul kollarının duruşu ve boynundakine benzer bir tasmayla uyuyabilmesinin pratik imkansızlığı,
    a-objektifi saran bulutsu atmosferin "sonradan"lığını,
    b-mumyaların sadece gündüz düşü görebileceğini teyit eder.
    4.bu fotoğraf, sevgili kikinin her uyku öncesi tıpkı bir alman masalındaymış gibi, bir marx kitabının altında kollarını saçlarının statik varlığına kalkan ederek, bir ileri bir geri sallanmaya devam ettiği gerçeğine müdahale edemez.
    imza.anonim

    YanıtlaSil
  3. izninizle ek yapmak istedim;
    anonim olanın döngüsel ve döngüsel olanın anonim olma ihtimali daima tahmin edilenin üzerindedir kanımca.

    YanıtlaSil
  4. Döngüsel olan anonim değildir. Öyle olsaydı 'obsesif kompulsif nevroz' bir türkü adı olurdu.

    YanıtlaSil
  5. sayın breton;
    bendeniz ihtimalden bahsediyordum, siz kestirip atmışsınız.
    hem döngüsel hem anonim olabilecek tek şey "türkü" ise her çeşit semahı konuya örnek olarak gösterebilirim yine izninizle.

    YanıtlaSil
  6. 'Kestirip atmak'... Sevgili 'vaziyet', sünnet düsturunda bir terminolojiye uzaktan uzağa bir ilgim olduğunu gizleyecek değilim sizden. Ancak ihtimalleri uzun süredir 'kader' hafızasından söküp atmış bir adam olarak sanırım daha 'kestirme / net' tanımları kabullenme aşamasındayım.

    Sizin için 'döngüsel anonim' türkü formunda söylenmeyecekse nasıl söylenebilirdi? Hızlıca merak etmekteyim.

    YanıtlaSil
  7. sayın breton;
    hızlı merakınızı elden geldiğince hızlı bir sonuca ulaştırmaya çalışıyorum.

    terminolojinizin meraklı bir takipçisi olduğumun farkında olmalısınız. ancak ihtimalleri gözönünde bulundurmak "kestirme/net" tanımlara erişmemizin önünde bir engel teşkil etmez sanırım. zira sizin kestirme/net dediğiniz sözkonusu ihtimallerden sadece birisidir, yanılıyor muyum?

    "döngüsel anonim" bahsine ise elbette türküler dahildir, ancak efsane, masal, kutsal kitap ve tabirlere konu olmuş rüyalar da hem döngüsel hem anonim sınıfına girer.

    YanıtlaSil
  8. Yanılgı payınızı da şu 'ihtimal sınıflandırması' içersinde zorunlu bir tercih olarak kabul edersek sanırım geriye yanıtlanacak, yorumlanacak herhangi bir olasılık kalmıyor.

    PS: 'Kesin ve net' oluşu ansiklopedik bir kararlılıkla açıkladığınız için teşekkür ederim.

    YanıtlaSil
  9. bendeniz yanılgı payımı daima ihtimal sınıflandırması içerisinde başa koyan bir kişiyim efendim. ancak konuyla ilgili karşılıklı fikir belirtme sürecimizin amacının yanılgıya mahal vermemek olduğundan bihaberdim sanırım. işte bu noktada kesin ve net olarak yanılmışım.

    YanıtlaSil
  10. tenezzül buyurduğunuz fikir teatinizi izlemek her ne kadar "kesin ve net" olan nedir sualine cevap bulamadıysa, izlemek keyif verdi, gerçi ben arzuyla başlamıştım sayın vaziyet,onu azıttınız bir yerlerde sanırım:) gerçi malumdur, taşınacak şey değildir o,yine de eksik olmayınız,yüzümde handeler peyda oldu.
    bir semaiyle size ve tüm cemiyyet-i irfana selam ederim.

    Şad olup görün ne canlar canıdır karşımdaki,
    Derd-i aşka kul olanın şanıdır karşımdaki,
    Alemi seyran edenler söylesin gelsin beri,
    Dürr-i meknun la'l ü gevher kanıdır karşımdaki.

    saygımla,
    imza:anonim

    YanıtlaSil
  11. Sürrealizmin başına ne geldiyse, babalarının müziğini dinleyen insanlardan gelmiştir.

    YanıtlaSil
  12. sayın adsız;
    herhangi bir sonuç beklemeksizin fikir teatisinde bulunmak, pek sevdiğim bir etkinliktir. bu nedenle bir an için unuttuğum "muhtemel" izleyicilerden de kendi gevezeliğim adına özrümün kabulünü rica ederim.

    bir sonuca ulaşmak isteyenler içinse hasılı; kesin ve net olan yanılıyor olma arzumuzun bizatihi kendisidir.

    saygılar..

    YanıtlaSil
  13. sürrealizmin arzu odağında,çocukluklarında tecavüze uğramış kadınların bulunuyor olmasını da bu denkleme bağlayabiliriz bu gidişle.

    imza anonim

    YanıtlaSil
  14. Yanılıyor olma arzusu... Freud'a göre bu olanaksız çünkü onun 'arzu' sistematiği 'yanılgısız' dürtüyü esas alır ve doğru olan da budur kanımca. Ama Lacan! Onun 'arzu'su dürtüsel olanı yadsıdığı ölçüde kültürelleştir, kokteyl salonlarının 'formal baştan çıkarma' programına eklemlenir ve hiyerarşik konumu, Baudrillard'ınkinden hemen önce gelir...

    Şu durumda 'arzuyu', sınıfsız cinselliğe inanan bir 'talep öznesi' olarak sınıflandırmak zorunda mıyız sorusu geliyor aklıma... Arzu sınıfsız mıdır?

    YanıtlaSil
  15. yanılgı payımı zorunlu bir tercih olarak görmeyecekseniz "arzu"nun "sınıf"ın belirleyicisi olduğu fikrini ortaya atasım var.

    "yanılıyor olma arzusu"nu ise, akad'ın "vesikalı yarim" filminde, manav halile aşık pavyon kadını sabiha'nın, sevgilisi halil'in evli olduğundan neredeyse emin olduğu halde, "evli misin?" sorusunu, "ya evet derse?" ihtimalinin zorunlu bir tercih olması nedeniyle bir türlü soramaması ile özetleyebilirim.

    YanıtlaSil
  16. Konu dışı ama blog un playlist indeki 'Tindersticks' parçası türkü niyetine sevgili Vaziyet'e gelsin...

    YanıtlaSil
  17. sorunun muhatabı değilim ama söylemek isterim, baudrillard da "baştan çıkarma" sınıflı değilse de cinsiyetlidir. kadının boyalı erkeğinki ise ironiktir.
    bu bağlamda, freud a dönmek, psikanalitik kronoloji bakımından sürrealizmin tabiatına daha uygundur, her ne kadar baba müziği efekti yaratsa da.zira freud bu tarih içinde adeta mitolojiktir.

    imza anonim

    YanıtlaSil
  18. 17.şarkı da freudyen ahlakıyla çatışan (bkz ölüm içgüdüsü)anonim olmayan kim varsa ona gelsin.

    a

    YanıtlaSil
  19. "...sürrealizmin arzu odağında, çocukluklarında tecavüze uğramış kadınların bulunuyor olmasını da..."

    imza anonim

    Bu yararlı bilgiye nereden ulaştığınızı merak ettim doğrusu.

    YanıtlaSil
  20. http://en.wikipedia.org/wiki/Lee_Miller

    chapter : "early life"

    syg

    YanıtlaSil