22 Kasım 2009 Pazar

Sözcükler ve Görüntüler


* Şimşek ve gök gürültüsü gibi, önce yüzün görünüyor, sonra terk edişin.

* Küflendikçe açığa çıkan zehirli bir kimyasal reaksiyon, çocukluk kentim.

* Beklenti, bekleyişin negatifi. İlki kadınlar, ikincisi ölüm için.

* Uyurken gözlerin, oyun hamurundan yapılma kazara devinim.

* Sarı çizmeleri şekerli çamura bulaşmış kız çocukları, gözlerinde şarap lekeleri.

* Işık geçirmez bedenin, aramızdaki yakınlığın yanılsama payı.

* Bıraktığım yerde yoksun, bıraktığım yer de yok.

* Zaman tarafından terk edilmek, ölümün eşcinsellik kipi.

* Güzellik, içi cam kırıklarıyla doldurulmuş makyajlı kuş ölüsü.

* Yüzün, ampulleri patlamış gök kuşağı.

* Arzuda devamsızlık, makas değiştiren kalbin hastalığı.

* Aniden direksiyona düşen yüz, ölümü uğurlayan kısık sesli klakson.

* Zamansızlığa koca çırpınışlarla gerileyen eklemsiz melek.

* Sesin, buzul çağına bırakılmış devasa kömür parçası.

* Yüzündeki damarlar çekildiğinde, sarı iksire boyanmış kumsallar kaldı geriye.

* Bir kadının arkasından bakakalmak, manevi sürtünme kuvveti.

* Sis, kendini teşhir ederek gizleyen tek hayalet.

* Uyumsuz gülümseyiş, yol ortasına bırakılmış çürük ayakkabı.

* Açık kalmış araba silecekleri, nesnenin kendi varlığını kutsayışı.

* Şarj edilebilir tek klişe, orgazm. Ölümü geciktirmenin efendisi.

* Uyurken yüzün, hurda yığını arasında beliriveren hassas ayak bileği.

1 yorum: