tag:blogger.com,1999:blog-6763971949954027394.post2315999102792798114..comments2023-03-25T09:33:29.122+00:00Comments on S U R R E A L I S M : André Breton Yönetiminde 2. Süperego ZirvesiSURREALISMhttp://www.blogger.com/profile/09733558776657738177noreply@blogger.comBlogger13125tag:blogger.com,1999:blog-6763971949954027394.post-62841817056360406052009-03-31T20:34:00.000+01:002009-03-31T20:34:00.000+01:00AYÇİÇEĞİPierre Reverdy'yeYaz biterken Halles'den g...AYÇİÇEĞİ<BR/><BR/>Pierre Reverdy'ye<BR/><BR/>Yaz biterken Halles'den geçen gezgin kadın<BR/><BR/>Ayak parmaklarının ucunda yürüyordu<BR/><BR/>Umutsuzluk, büyük ve güzel yılanyastıklarınını göğe yuvarlıyordu<BR/><BR/>Ve el çantasında tuzluklardan suretim vardı<BR/><BR/>Bir tek tanrının vaftiz anası içine çekti onları<BR/><BR/>Uyuşukluklar bir buğu gibi açılıyordu<BR/><BR/>Sigara içen köpekte<BR/><BR/>İçin ve karşı, nereye girdiler<BR/><BR/>Onlar genç kadına kötü bir gözle bakabilirdiler<BR/><BR/>Güherçilenin kadın büyükelçisiyle bir işimiz vardı<BR/><BR/>Ya da düşünce dediğimiz siyah fonda beyaz eğrinin elçisiyle<BR/><BR/>Fenerler kestane ağaçlarında usulca yanıyordu<BR/><BR/>Gölgesiz hanım Pont-au-Change'da diz çöktü<BR/><BR/>Gît-le-Coeur Sokağı, pullar eskisi gibi değildi<BR/><BR/>Gece vaatleri sonunda yerine getirilmişti<BR/><BR/>Gezgin güvercinler, hayat öpücükleri<BR/><BR/>Tam anlamların tülleri altında mızrak yemişler<BR/><BR/>Bilinmeyen güzelin göğsünde birleşiyorlardı<BR/><BR/>Paris'in göbeğinde bir çiftlik büyüyordu<BR/><BR/>Ve samanyoluna bakıyordu pencereleri<BR/><BR/>Çıkagelmişler yüzünden kimse oturmuyordu orda ama<BR/><BR/>Hortlaklardan daha çok adandığı bilinen çıkagelmişler<BR/><BR/>Bu kadına benzeyenler yüzücek gibiydi sanki<BR/><BR/>Ve aşkın içine biraz da kendilerinden katacaklardı<BR/><BR/>Onları içlerine atacaklar<BR/><BR/>Hiçbir duyumsal gücün tutsağı olmadım ben<BR/><BR/>Ve böylece Étienne Marcel heykelinin dibinde bir akşam<BR/><BR/>Kül kalıntılarında öten cırcırböceği<BR/><BR/>İşbirlikçi bir göz kırpıp bana<BR/><BR/>Geç André Breton, dedi.<BR/> <BR/>ANDRÉ BRETONnadjahttps://www.blogger.com/profile/16373449208605021939noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6763971949954027394.post-46484393668626190292009-03-20T12:39:00.000+00:002009-03-20T12:39:00.000+00:00pek değerli breton;bir karşı-devrimciliğim kalmışt...pek değerli breton;<BR/>bir karşı-devrimciliğim kalmıştı, o da oldu nihayet!<BR/><BR/>fiil ve eylem arasına nüans koyarak kederime keder kattığınız için ayrıca minnetarım :)b.https://www.blogger.com/profile/03415080372461461213noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6763971949954027394.post-44849020696806572182009-03-20T12:29:00.000+00:002009-03-20T12:29:00.000+00:00Sevgili Bayan Vaziyet, Devrimcilik ve 'kendi kendi...Sevgili Bayan Vaziyet, <BR/><BR/>Devrimcilik ve 'kendi kendine psikanaliz' arasında önemli bir pratik ayrılığın olduğunu biliyor olmalısınız. Devrimci bilincin kolektif bir eylem-inanç bütünlüğü taşımasının karşısında 'kendi kendine psikanaliz', kişisel ve ağrılı bir restorasyon sürecini esas alır. Dolayısıyla melankolik kısır döngünün devrimci dinamiklerle kırılması umudu da kişisel restorasyonun kapsamı alanında yapılanmış bir fiildir; eylem bile değildir, sadece fiildir. <BR/><BR/>Bonus Anlam: <BR/>Keder ve devrim ters kasları çalıştırır.SURREALISMhttps://www.blogger.com/profile/09733558776657738177noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6763971949954027394.post-40294883415766769172009-03-20T10:24:00.000+00:002009-03-20T10:24:00.000+00:00değerli bay breton;melankolik olmakla itham edilec...değerli bay breton;<BR/>melankolik olmakla itham edileceğimi biliyordum, hatta daha erken bekliyordum bu tespiti. bendeniz "nostalji" kelimesinin etimolojisine dokunmuştum, melankoliyi tutmamak imkansız oldu. melankolinin devrimci dinamiklerden uzak düşürdüğüne katılıyorum, fakat bahsi geçen "keder"imin sebeplerinin pek çoğunu net olarak tespit edebilme şansım var, belki bu beni biraz kurtarır? bahsi geçen "çırpınmalı enerji"ninse tabiatım gereği bana pek sık uğramadığını düşünüyorum zaman zaman(bergman'ın soğuk duygusunu da bu sebeple seviyor olabilirim). bu hiç bir zaman o enerjiyi duyumsamadığım anlamına gelmiyor elbette. "dönüşü arzu ettiğim" mecranınsa her hal-ü-karda mevcut halden daha verimli olacağına ise inancım tam. belki devrimci dinamiklere yaklaşarak kapalı devre bir mekanizma olan melankoli isimli fasit daireyi kırma noktasına değdiğim yer orasıdır..b.https://www.blogger.com/profile/03415080372461461213noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6763971949954027394.post-9408979200784238022009-03-20T09:51:00.000+00:002009-03-20T09:51:00.000+00:00Sevgili Vaziyet, Nostaljiden doğan 'keder' ve nost...Sevgili Vaziyet, <BR/><BR/>Nostaljiden doğan 'keder' ve nostaljik olana dönüş arzusu, kendi içinde, kökü 'melankoli' olan patolojik bir enerji taşır. Bu enerjinin tıpkı Bergman filmleri gibi çırpınmalı bir enerji olmaktan uzak, kontrollü ve soğuk bir duyguya eşlik ettiğini söylemek durumundayım. <BR/><BR/>Beslendiği melankolik kaynak gereği nostaljik olan, aynı zamanda devrimci dinamiklerden uzak olandır. Marksizm, kendini aşarak -tarihsel olarak kendi hedefinin gerisinde kalarak- devrimci bir hareket olmanın tamamen dışında ve soğuk bir enerji formunda, taşıdığı nostaljik cevheri iştahla korumaktadır. Böylelikle 'marksizm-nostalji' ikili oluşu açısından bakıldığında, zikretmiş olduğunuz 'dönüş arzusu taşıdığımız topraklar', 'verimli toprak' olma özelliklerini tam anlamıyla kaybetmiştir diyebiliriz. <BR/><BR/>Ancak sürrealizm için aynı iddiaları ortaya koymak mümkün değil elbette. Ve başta söylemem gereken şeyleri sonda söylemek konusunda aynı patolojiyi paylaştığımız için de kökü nostaljik olmayan bir mutluluğu duyumsadığımı söylemek isterim.SURREALISMhttps://www.blogger.com/profile/09733558776657738177noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6763971949954027394.post-66087021509109161812009-03-20T08:30:00.000+00:002009-03-20T08:30:00.000+00:00değerli breton;inanınız yazdığınız her yanıttan so...değerli breton;<BR/>inanınız yazdığınız her yanıttan sonra "uzatıp uzatmamak" konusunda kararsızlık yaşıyorum, zira genel olarak kullandığınız kelimelerin tınısı("dile getiriş tarzınız" da diyebiliriz), söyleyeceklerimin sizde herhangi bir yeni pencere açmasının mümkün ol(a)mayacağını hissettiriyor. bir yerde lafını ettiğiniz "kestirme ve net" sözcüklerinin açtığı hasar da olabilir bu :) fakat muhabbetin bu cephedeki keyfi ve "möbius şeridi" içime su serpiyor çok şükür!<BR/><BR/>nostalji ve romantizm arasında ilişkiden de öte bir bağ olduğu konusunda şüphem yok. sanırım bu mevzuya bu kadar takılmamın sebebi, günümüzde ve bu ülkede "nostalji" kelimesine yüklenen anlamların sinir bozuculuğu olmalı. söyleyeceklerimin tam da burasında sizin nostalji derken ne dediğinizi gör(e)mediğim için af dilemem gerekir. elbette marksizm meselesini bu konuşma kapsamında tam olarak "bitirdiğimize" inanmıyorum. zira marksizm dediğimiz şey, bay marx'tan sonraki hayatında çok maceralar yaşamış, bugün hala pek isabetli sosyolojik ve ekonomi-politik saptamalarının yeniden ve yeniden doğrulandığı bir bakış(pek çok noktada şerhler konabilir bu cümleme). ancak nostalji, dönüş arzusu taşıdığımız gerçek topraklarımızsa ve kederimizin sebebi de bu ise kabul :) romantizme ulaştığı nokta da burası zaten. tıpkı marmelat gibi.<BR/><BR/>başta söyleyeceğimi sonda söyleme huyuma yorup teşekkürlerimi kabul ediniz lütfen..b.https://www.blogger.com/profile/03415080372461461213noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6763971949954027394.post-88214764811456363432009-03-20T00:10:00.000+00:002009-03-20T00:10:00.000+00:00Sevgili Vaziyet,Nostalji ve romantizm arasında güç...Sevgili Vaziyet,<BR/><BR/>Nostalji ve romantizm arasında güçlü bir ilişki olduğu yadsınmaz bir gerçek. Böylelikle 'sürrealizm' nasıl romantizmden doğarak onu aşmaya çalışmışsa, marksizm de öyle kendini aşmaya çalışarak nostaljiye dönüşmüştür.SURREALISMhttps://www.blogger.com/profile/09733558776657738177noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6763971949954027394.post-38367274024461745532009-03-19T07:40:00.000+00:002009-03-19T07:40:00.000+00:00değerli breton;*açıklama için teşekkür ederim. bu,...değerli breton;<BR/>*açıklama için teşekkür ederim. bu, marksizmin bir anlamda "romantik" olduğu konusundaki saptamamı yanlış kılmıyor değil mi?<BR/><BR/>**:) yanlış anlaşıldım sanırım, konu yaşım değil, "sizin yanıtlarınızı şekillendirmenizde yaşımla ilgili kabullerinizin çok fazla rol oynadığı" şüphesiydi.b.https://www.blogger.com/profile/03415080372461461213noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6763971949954027394.post-32771329844961301652009-03-19T07:26:00.000+00:002009-03-19T07:26:00.000+00:00Sevgili Vaziyet, * 'Return of the repressed', ruhs...Sevgili Vaziyet, <BR/><BR/>* 'Return of the repressed', ruhsal bütünlük adına taşıdığı tehlike vurgusunu halen devam ettirmektedir, bu anlamıyla nostaljik bir değer içermez. Sözüne ettiğim, onun 'sosyal ideolojik' bir görünüm dahilinde ortaya çıkış biçimidir. Nostaljik olan tam da budur...<BR/><BR/>** Yaşınızı sormak istiyorum ancak beni de rahat bırakmayan bir şeyler var ne yazık!SURREALISMhttps://www.blogger.com/profile/09733558776657738177noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6763971949954027394.post-85768972356221368822009-03-19T06:44:00.000+00:002009-03-19T06:44:00.000+00:00sayın breton, bay freud'un "return of the represse...sayın breton, bay freud'un "return of the repressed" ilkesinin nostaljik bir değer olduğu fikrine katılamayacağım doğrusu. özellikle de bugünlerde! aslına bakarsanız sizin tarifinize göre de "romantizm"e ulaşıyoruz, ancak siz hem romantizmi hem de marmelatlı ekmeğimi nostaljik bir değer yapmaya heves etmişsiniz belli ki. bu heveste bendenizin yaşı ile ilgili kabullerinizin rol oynadığı şüphesi ise beni rahat bırakmıyor :)<BR/><BR/>heyhat! ben ise marksizmin dönüştürme çabasının romantikliğine işaret etmeye çalışıyordum soruya marmelat bulaştırarak.b.https://www.blogger.com/profile/03415080372461461213noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6763971949954027394.post-3861289567472225802009-03-18T23:42:00.000+00:002009-03-18T23:42:00.000+00:00Sigismund Freud'un 'ruhsal bütünlük' adına bir teh...Sigismund Freud'un 'ruhsal bütünlük' adına bir tehlike olarak vurguladığı 'return of the repressed' ilkesi, sosyal ideolojiler kapsamında ve günümüzde, nostaljik bir değerden daha fazlası değildir. Bu noktada mezarından kaldırılan Marksizm de sözü edilen nostaljik rüzgarın, emdikçe tadı güçlenen (marmelatlı ekmek) esaslı bir parçasıdır sevgili Vaziyet.SURREALISMhttps://www.blogger.com/profile/09733558776657738177noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6763971949954027394.post-80795046354337285722009-03-18T09:43:00.000+00:002009-03-18T09:43:00.000+00:00değerli breton çok "intim" bir diyalog olmuş ancak...değerli breton çok "intim" bir diyalog olmuş ancak kulak misafiri oldum, ufacık bir "kayısı marmeladı bulaşmış soru"m var (bir yandan marmelatlı ekmek yiyorum): marksist düşünce ulaştığı noktaları düşündüğümüzde, zaten "romantik" değil midir?b.https://www.blogger.com/profile/03415080372461461213noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-6763971949954027394.post-265757066081049802009-03-18T07:17:00.000+00:002009-03-18T07:17:00.000+00:00“Ben artık alıştığım gibi yaşamaya çekilmeliyim: T...“Ben artık alıştığım gibi yaşamaya çekilmeliyim: Tek başıma; bir tek büyük adamların ve bir ayının, odamdaki ayı postunun yakın dostluğuyla yapayalnız olarak.”<BR/><BR/>Flaubert'in annesine İstanbul'dan yazdığı 15 Aralık 1850 tarihli mektuptan..Hande K.https://www.blogger.com/profile/11199584675162989400noreply@blogger.com